SON DAKİKA
Hava Durumu

2019 Yerel Seçim Analizi 

Yazının Giriş Tarihi: 18.02.2022 20:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.02.2022 20:51

 Gecikmiş ama gerekli olan bir tartışmayı yapmamız gerekiyor, yerel seçimlerde İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Mersin gibi Büyükşehirleri neden ve nasıl kaybettik? 
 
Türkiye geneli sonuçlarına baktığımızda 2014 yerel seçimleriyle 2019 sonuçları arasında çok bir fark yok aslında.  
Cumhur ittifakı partileri;( yüzde) 
AK Parti 2014: 45,5 2019 yılında 44,3 oy almış  
MHP 2014: 14,7 2019 yılında 7,3 oy almış 
 
Millet ittifakı partileri; 
CHP 2014: 29,5 2019 yılında 30.1 
İP 2014: 0    2019 yılında 7,5 
HDP 2014: 3,5 2019 yılında 4,2 oy almış 
 
Seçimlere nasıl bir siyasi, ekonomik atmosferde girdik?  
S-400 tartışması, rahip Brunson tutukluğu dolar kurunun 3,79 seviyesinden 7,24’e yükselmesi, Trump’ın “ekonominizi mahvederim ettim yine ederim” tehditleri, naylon poşetlerin ücretli oluşu tartışması, 2 liralık patatesin 3,5 liraya, 3 liralık soğanın 5 liraya çıkartılması… 
Yani, ekonominin en temel sorun olduğu/sorun olarak ortaya çıkarıldığı bir dönemde yerel seçimler yapıldı. 
Cumhur ittifakı yerel seçimde “Ülkenin Beka” seçimi olduğunu öne sürerek oy isterken, Millet İttifakı sadece yerel seçim argümanları ve ekonomik kriz konularını işledi. 
 
Elbette ülkemiz bir beka sorunuyla karşı karşıyaydı ama manipülasyonla da olsa ekonomik olarak kötü bir ortam oluşturulmuştu ve bu ortam büyükşehirlerin gecekondu semtlerinde oturan gönlü AK partide olan emekçi kesimlerde kararsızlığa umutsuzluğa neden olmuş, kolayca ulaşabildiği patates ve soğana bile seçim sonuna kadar ulaşamayanlar sandıkta ders vermek istemişti.  
Yerel seçime genel seçim havası vermek yanlış bir söylem oldu, muhalefet bu söyleme karşılık vermeyince maçı kendi sahamızda kabul ettik. 
 
AK parti geçmiş yıllarda yapılan seçimlerde sürekli umut veren, heyecan veren, değişim öngören bir dil oluştururken bu seçimlerde korku dili kullandı (15 Temmuz, Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoru, PKK ve FETÖ eliyle ABD’nin sürdürdüğü tehdit gibi hepsi anlaşılabilir ve doğru olsa da) yerel seçimlerde bu dil genç ve kentli seçmende karşılık bulmadı. 
 
Korku dilini CHP’den duymaya alışık olan orta yaş ve üstü kararsız seçmenler CHP’den ilk kez “Mart’ın sonu bahar” şeklinde umutlu bir cümle, bahara uygun yeşil renklerde pankartlar gördü. 
Millet ittifakının gizli ortağı HDP’nin birçok büyükşehirde aday çıkarmayarak oylarını CHP ve İP adaylarına yönlendirmesi seçim sonuçlarını etkileyici bir unsurdu. 

Tüm büyükşehirleri inceleyecek kadar sayfamız olmadığı için özellikle İstanbul ve Ankara’yı ayrıntılı yazmak istedik.

 
İSTANBUL
 
Ak Parti 2004-2017 yılları arasında büyükşehir belediye başkanlığı yapan Kadir Topbaş’ı mental yorgunluk gerekçesiyle görevden alması handikap oluştururken yerine getirdiği Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın başarılı çalışmalarına rağmen aday gösterilmemesi daha büyük handikap oldu. 
  
Başarılı bakanlığı ve başbakanlığının ardından önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapılan Binali Yıldırım’ın belediye tecrübesi olmamasına rağmen, dürüstlüğü, sakinliği, esprili tavırları, samimiyeti ile gönül belediyeciliğine uygun olarak İstanbul’a aday yapılması ikinci eksiklik olabilir. 
Buna rağmen 31 Mart seçimini sadece 20.000 oy farkla kaybetmesi başarı olarak bile kabul edilebilir ama görevde olan, genç ve başarılı bir belediye başkanıyla seçime girseydik kazanmamız kesindi. 
 
CHP seçimi kazanacağına fazla inanmıyordu, Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medyada 190.000 takipçisi varken adaylığı açıklandığından 31 Mart seçimlerine kadar bu sayı sadece 382. 000 olmuştu. 
Ekrem İmamoğlu aday olduğunda bizim mahallenin kullandığı ayrımcı dil, kimliği üzerinden yürüttüğü hastalıklı tartışma kararsız seçmeni fazlasıyla rahatsız etti. Bu dil ötekilerin, mağdurların sesi olan, ülkenin her kesiminden oy alan tek parti olan AK Parti’nin eksi hanesine yazıldı.  
23 Haziran’a kadar takipçi sayısı 2 milyon 750 bine ulaşmıştı, yani seçim tekrarı kararı çıktığında İmamoğlu umut olmuştu. “Her şey güzel olacak” sloganı da 31 Mart sonrasında yani tekrarlanan seçimde kullanılmıştı. 
 
Seçim sonuçlarına yapılan itiraz, YSK ‘nın tekrar sayım yerine seçimin tekrarı kararı alması, polisin ev ev gezerek kaçak seçmen araması gibi Ekrem İmamoğlu lehine mağduriyet oluşturan süreç maalesef Ak Partiye kaybettirdi. Seçimlerde millet ne derse o olur diyen millet iradesinin üstünde irade tanımayan AK parti tarihinde ilk defa bu önemli konuda yanlış yaptı ve cezasını 23 Haziran tekrar seçimlerinde 800.000 farkla seçimi kaybederek ödedi. 
 
Seçim dönemi ve sonrasında “İstanbul kaybetti”, “İmamoğlu’na oy verirseniz böyle olur” gibi, hani geçmişte CHP’nin halkı suçlu gösteren söylemlerini tekrar etmek yerine, şimdiden daha umut veren bir dille yerel seçimlere hazırlanmak bizler için daha uygun yöntem olacak. 
Bizler İmamoğlu’nun yaptığı doğru işleri beğenmeli tebrik etmeli, eksik yaptığı işleri nasıl yapılacağını da anlatarak eleştirmeli, yanlışlarını yüksek sesle dillendirmeli, muhalefet nasıl yapılır dersi vermeliyiz. 
 
 
 
 
ANKARA 
 
Benzer sıkıntılar Ankara’da da yaşandı. 
Melih Gökçek’in görevden alınması, alınma sonrasında tatmin edici bir açıklama yapılmaması önemli handikaptı. 
 
Ardından göreve getirilen Sincan belediye başkanlığını başarıyla yürütmüş, iyi kariyer sahibi Mustafa Tuna’nın göreve getirilişi, yaptığı başarılı çalışmalar önemli artılarken Mustafa Tuna’nın aday yapılmaması hataydı. 
Daha önce MHP’ de siyaset yapan yerel seçimlerde CHP’den aday olan Mansur Yavaş’ın karşısına hem AK Parti hem MHP aday çıkarsaydı AK Parti seçimi alabilirdi. 
  
 Ankaralı olan, yıllardır belediye başkanlığı yapan, milliyetçi seçmen üzerinde etkisi olan, HDP seçmeninin de desteğini alan Mansur Yavaş’ın karşısında, Ankaralı olmayan, dışarıdan gelen, uzun zamandır belediye başkanlığı yapmayan Mehmet Özhaseki’yi aday yapmak en büyük hataydı. 
 
İllaki Ankaralı olmayan bir başkan adayı gerekliyse bu kişi Kayseri’ li olmamalıydı. Kayseri diğer şehirlere en az göç veren illerin başında gelir 
Ankara’ya en fazla göç veren iller İstanbul, Yozgat, Kırıkkale, Çorum, İzmir, Çankırı, Konya, Antalya, Bursa, Mersin 
Yerel seçimlerde bu verileri ıskalamak seçim kaybetmeye neden olur ve oldu .
 
Yine bize ayrılan sayfanın sonuna geldik, kısaca neden büyükşehirlerde kaybettiğimizi yazmaya, tartışmaya çalıştım yer olsa diğer şehirleri ve Bursa’da nasıl kazandığımızı da yazardık . 
 
Son cümle: “Tekrar nasıl kazanılır?” sorusunun cevabı kolay, AK partinin geçmişte uyguladığı siyaset dili ve siyaset yapış tarzını hatırlaması yeter.  

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.