Kemal Bey’in “Benimle misiniz?” çağrısından sonra altılı masa fiili olarak dağıldı. Ortak adayla seçim kazanamayacağını anlayan okyanus ötesindeki patron, “madem birleşerek olmuyor, öyleyse bölünerek çoğalalım” (amip) yöntemini deniyor.

Kemal Bey adaylığını bu şekilde açıklarken elini güçlendiren en önemli açıklamayı önce Gürsel Tekin yaptı “HDP’ye birkaç bakanlık verilebilir” diyerek pası HDP’ye attı.

Daha önceleri İmamoğlu’na sırtını dayayan HDP, Gürsel Tekin’in bu pasını alarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına tam destek verdi.

Hatta HDP İstanbul İl Başkanı Ferhat Encü, İmamoğlu ve Yavaş'ı açık hedef alan bir açıklama yaptı:"İmamoğlu gibi kendisini solcu olarak gösteren ama sağdan kopmayan, hangi siyasi görüşe sahip olduğu bile belli olmayan, bir yandan Deniz Gezmiş'i anan, diğer yandan Alparslan Türkeş'i anan bir siyasi figür bizler açısından kabul görmez." dedi

Yani Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 25+ 8 ile 2 Ekim toplantısına katılacak.

2 Ekim’de yapılacak Biden masası toplantısı yeni durum açısından önemli, zaten Ekim’in ikinci haftası için Kemal Bey patrondan gelen ani bir emirle ABD’ye gidiyor.

Eğer Kemal Bey ABD ziyaretini CHP genel başkanı sıfatıyla yapıyorsa CHP genel başkanlığının ABD’yi 4. Ziyareti olacak bu ziyaret.

Zira, CHP kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hiç yurtdışı ziyareti yapmadığını biliyoruz, ikinci adam İnönü 1960’larda koalisyon dönemi başbakanı olarak CHP adına ilk ziyareti yapmıştı.

CHP adına ikinci ziyaret 27 Temmuz 1976 yılında başbakan sıfatıyla Bülent Ecevit yapmış hatta ABD’de kaldığı otelde bir Rum tarafından suikast girişimine maruz kalmıştı.

CHP adına üçüncü ziyaret 2013 yılında yine Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yapılmış, ziyarette FETÖ’cü teröristlerle görüşmeler gerçekleştirilmiş dönüşte hiç hesapta yokken “Siyasette rüzgarla gelen fırtınayla gider” başlıklı sol medyaya köşe yazıları yazdırılıp ardından FETÖ’nün 17/25 Aralık yargı/polis darbe girişimi yaşanmıştı.

CHP’nin 4. ABD ziyareti bu açıdan çok önemli sadece icazet için yapılmış bir ziyaret gibi durmuyor.

(Bu arada doğuştan CHP’li eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in ABD ziyareti de fazlasıyla mühimdi, Ahmet Necdet Sezer denince ülkemizin ışıklı bireyleri; tutumlu, mütevazi, kırmızı ışıkta duran adam filan diye cümle kuruyorlar ya o iş hiç öyle değildi, Ahmet Necdet Sezer ABD ziyaretinde o güne kadar hiçbir Cumhurbaşkanı veya Başbakanın kalmadığı en lüks otelin en lüks odasını tercih ediyordu The Pierre otelinde şuan ki fiyatla geceliği 20.000 Amerikan Dolarına 5 gece kalıyordu+ yüzde 13.5 vergi)

Kemal Bey, Türkiye’de bile geceliği 100.000 tl olan otelde kaldığına göre The Pierre oteli Kemal Bey’e de yakışır.

Kemal Bey’in ABD’den FETÖ liderinin iadesini istemesini ve PKK’ya niye destek verdiğini ABD’li yetkililerin yüzüne söylemesini bekleyen yok sanırım ama FETÖ’ye kol kanat geren vekillerle toplantı yapacağını programından biliyor ve şaşırmıyoruz.

ABD ziyareti denince aklıma PKK/HDP eş başkanı Demirtaş’ın ABD ziyaretleri de geliyor.

Selahattin Demirtaş da Kürt çocuklarını ABD ordusuna kiralamak için defalarca ABD ziyareti yapmıştı fakat bunlardan üçü çok önemli.

İlki 23 Eylül 2014 tarihinde Demirtaş ABD ziyaretinde bulundu 1 Ekim’de yurda döndü, 6-7-8 Ekim 2014 tarihlerinde Kobani olaylarını başlatan emri verdi ve yaklaşık 50 insan bu olaylarda can verdi.

İkincisi Hendek Terörü veya PKK’nın Özerklik bildirisi yayınladığı 2015 tarihinde ABD’ye yaptığı ziyaret ve sonrası PKK-FETÖ ittifakına verdiğimiz 859 şehit geliyor aklıma.

Üçüncüsü de çok ilginç 27 Nisan 2016 tarihinde yani 15 Temmuz hain darbe girişiminden günler önce, hatta bu ziyaretinden hemen önce yani 4 mart 2016 tarihinde  Washington Post'tan David  Ignatius'a açıklamalarda bulunmuş.
Telefon bağlantısıyla gazeteye röportaj veren Demirtaş iddialı şekilde "Türkiye'de yaz aylarında bir iç savaş çıkabilir" demiş...
"Birçok Kürt ve Türk ölebilir ve bu durum bir etnik savaşa yol açabilir" diye uyarmış ve ardından görev emri almak için 27 Nisan 2016 tarihinde ABD’ye gitmişti.

(15 Temmuz gecesi Selahattin Demirtaş’ı gören var mı? Gerçi hem Bülent Arınç’a hem Davutoğlu’na hem Faruk Çelik’e de bu soruyu sorsanız hep aynı kaçamak cevap “Bir arkadaşın evinde güvenli şekilde bekledik” neyi beklediniz? Esas soru bu neyi beklediniz?)

Bu ABD ziyaretleri bu açıdan çok önemli;

Millet İttifakının elini rahatlatan en önemli hamleyi PKK/HDP yaptı. Bizim 10 Temmuz 2021 tarihinde yazdığımız ( https://sehirmedya.com/demokrasi-konferansi-yurtta-sulh-cihanda-sulh-makale,316135.html ) emek ve özgürlük ittifakı geçtiğimiz hafta sonu ilan edilerek kuruldu.

İşin ilginç yanı PKK/HDP’nin kurduğu ittifakta altı partiden oluşuyor, sözüm ona sol partilerin ABD ittifakına gönüllü besleme oldukları bir tablo var karşımızda.

HDP/PKK ittifakının millet ittifakından farklı tek bir cümlesi yok varsa yoksa Erdoğan ve yeni Türkiye’den duyulan rahatsızlık ve elbette FETÖ’ye selam çakmak için kullanılan KHK şapkası.

Şapka demişken, Edirne’de cezasını çeken PKK’nın siyasi eş başkanı Demirtaş saçlarını kazıtmış.

Demirtaş, İran’da saçları gözüktüğü için gözaltına alınan ve gözaltında kalp krizi geçiren bir kadın için saçlarını kazıtmış.

Fotoğrafı gördüğümde kahkahayı bastım, bildiğin ABD’nin CEO’su olmuş bir adam fotoğrafı duruyordu karşımda.

Elbette insanların ne giyip giymeyeceğine karışan bir devlet idaresi eleştirilmeli ama eleştiren kişide bir parça yüz olması bir parça vicdan olması şartıyla.

Ülkemizde binlerce kız öğrenci baş örtüsünden dolayı üniversite eğitimi alamadığında, ülkemizde milyonlarca kadın kamu çalışanı baş örtüsüyle görev yapamadığında üç maymunu oynayan tiplerin bugün İran’da gerçekleşen gösterilere duyar kasmaları sadece ideolojik körlüktür, iki yüzlülüktür.

Hele saçlarını kazıtarak İran’daki kadınları desteklediğini iddia eden Demirtaş için vatan evlatları şunu sorar; bugüne kadar sözde komutanlarının koynuna girmediği için öldürülen (taş altı yapılan) binlerce Kürt kadını için, PKK’nın kalleşçe öldürüp hayatını çaldığı sivil vatandaşlar için, PKK’nın senin eş başkanı olduğun parti binalarını kullanarak dağa kaçırıp taciz tecavüz ederek çocuk yaşta ölen kız çocukları senin için hiçbir şey ifade etmiyor mu?

Onlar için niye saçının bir telini feda etmedin?

Reklam kokan sakil popülist rol kesmeler bu işler, inanın onda buna üzülecek yürek merhamet vicdan yok.

Selam ve Saygıyla