SON DAKİKA
Hava Durumu

Adı ‘yeşil’ olsa ne yazar!

Yazının Giriş Tarihi: 31.10.2022 22:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.10.2022 22:53


Togg Gemlik Teknoloji Üssü’nün açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli arabanın renkleri arasında yeşilin eksik olduğunu söylemesi ve ardından “Yeşil rengin olmamasını Karadeniz’e hakaret” sözleri, Bursa’nın son 30-40 yılda nasıl yok edildiğini bir kez daha hatırlattı. 


Resmi adı olmasa da Bursa, Yeşil Bursa diye anılırdı bir zamanlar. Hala böyle ananlar olsa da artık betondan bir şehir olduğunu kimse inkâr edemiyor. Hurharca ve acımasızca betona kurban edilmiş bir şehir Bursa


Olay’ın başyazarı Ahmen Emin Yılmaz içimiz cız etti diye köşesine taşımış konuyu. Oysa Olay son 40 yılda Bursa’nın en etkili yayın organıydı. Doğru ellerde olsa sadece olay bile bu şehrin yok olmasına engel olabilirdi. 


Ancak şehri yok edenlerin arasında ovanın kalbine Yeşilşehir’i saplayan Cavit Çağlar başta olmak üzere bu şehirde siyaset yapanların, kenti yönetenlerin affedilemez günahları var. Bursa yeşilini ranta, çıkara doymayan işkembelere kurban verdi ne yazık ki. Çağlar kırk yıldır bu şehirde etkin siyaset yapan ve Bursa’da etkin olan bir isim. Her dönem etkili olmayı başarmış bir isim Bursa’da. Her dediğini belediyelere ve siyasete yerleştirdiği adamlarıyla yaptıran biri aynı zamanda. 


Cavit Çağlar’ın sağ kolu olarak bilinen Semih Vardarbaş mesela. Bursa Belediyesi’nde planlama müdürlüğü başkan yardımcılığı yapmış bir isim. Öyle ki bir yazısında Ahmet Emin Yılmaz şöyle tarifediyor kendisini, “Planlama Müdürü olan Semih Vardarbaş, odasının duvarına astığı Bursa planına bakıp, imar durumunun ne olduğunu şıp diye söylüyordu


İşte o isim bugün de Osmangazi Belediye Meclis üyesi ve İmar Komsiyonu Başkanı. Heyhat. Bursa’yı bu hale getirenler Çağlar’ın çevresinde kümelenenen ve Çağlar’ın isteklerini yerine getirenler olduğuna göre Ahmet Emin Yılmaz, Yeşil Bursa’ya ağıt yakıyor ya? Bunları yazarken biraz utanmak gerekirken… Daha onlarca isim sıralamak mümkün ama zaten hepsini Bursa biliyor. Sadece susuyor. Belki bir gün yeter artık der Bursalı… Neyse geçelim…


Geçen hafta Kestel Belediyesi ile Bulgaristan Deliorman bölgesindeki Vetovo Belediyesi’nin kardeşlik protokolü imza töreni için Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır ve Kestel Belediyesi ekibiyle bu ülkeye gittik. 


Bölgeye çok yakın olması nedeniyle günü birlik Romanya’nın başkenti Bükreş’e geçtik. Aman Allah’ım bu nasıl bir şehir. Orman’ın içine şehir serpiştirmişler bildiğiniz. Olabildiğince geniş caddelerin sağında ve solunda caddelerden daha geniş korular, kentin her yanında devasa orman parkları… 
Görkemli binalar, devasa anıtlar da var ama kentin büyük kısmı ormandan oluşuyor. Tüm ekip gerçekten hayranlıkla gözlemledik. Ve bir kez daha anladık ki berbat etmeden de şehirleri büyütmek mümkün. Berbat etmeden de şehirleşmek mümkün. 


Bulgaristan Rusçuk, Varna ve Burgaz istikametiyle ülkemize dönerken, bu adını saydığımız kentlerinde aynı özellikleri taşıdığını belirtmeliyim. Şehrin en güzel yerlerini ağaçlar ve ormanlar kaplıyor. 


Şehrin en kıymetli yerleri orman parkları ile donatılmış durumda. Yanımdaki meclis üyesi arkadaşlara dönüp şunları söylemekle kaldım. Bu ormanlar Bursa’nın göbeğinde olsa ya ticari alanlara ya konut alanlarına kurban gitmişti çoktan.


Bu şehirde yeşil alanlar rant uğruna talan edilirken kimsenin sesi çıkmadı. Herkes kendince bunun günlük rantı ile uğraştı. Bursa’ya geleni kaçak ev yaptı, orman kesti, yöneteni oy uğruna göz yumdu. Sanayicisi işadamı bilmem nesi rantına baktı, cebinin dolmasına baktı. Herkes kendine göre hesabındaydı. O gün ses çıkarmayanların bugün ağıt yakması nasıl bir ironi. 


Bugün de kalan yeşil alanların yok olmaması için yıllardır rantçılara karşı birkaç ses çıkarken, Bursa’da güç odakları, siyasi odaklar ve halkın büyük bir kısmı sessizliğini koruyor. Yeşil değil Bursa. Bursa’yı hep birlikte yeşilden griye çevirenlerin belki beşeri hukukta bir hesapları yok ama ilahi adaletin karşısında bir hesabı olacaktır muhakkak. 


Bugün Bursa’da görebileceğimiz nadir yeşil alanlar ise vesayet odaklarının tek doğrusu olarak önümüze çıkıyor. Yani askeriye ve belli devlet kurumlarının koruduğu alanlar. Onlar da yavaş yavaş elden gidiyor. 


Ve bir şehrin yeşil olması demek, iki parça toprağa çim ekmek demek olmadığını en acı şekilde Bursa test ediyor. Tekrar edelim şehirlerin içine etmeden de büyük şehirler kurulabileceğini hemen üst komşularımız Bulgaristan ve Romanya’da görmek mümkün. Şehirlerimiz talan edilirken, oturup sloganlara takılmak, miş gibi yapmak çok acı.  

 
Umuyoruz ki hiç olmazsa Togg’a yeşil rengini verecek Karadeniz en azından kurtulur…
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.