Bugün tartışmaların en başında ekonomik sıkıntılar nedeniyle çarşı, pazar, market geliyor.  Fiyatlarda önlenemez bir yükseliş var ve bunun devam etmesi içinde utanç verici bir yöntem uygulanıyor. Stokçuluk. Ne yazık ki bu ticari bir durum değil. Tamamen ahlakı, tamamen ucuz çakallık işi. İnsanlık ayıbı, ahlaksızlığın göstergesidir.  

Ne yazık ki bunu yapanların arasında kurumsal firmalar da var.  Çok bilinen zincirler ve stok çetesi, önce stok yapıyor ardından öldük bittik mahvolduk yaygarasını koparıyor. İnsanlar ne yazık ki o ürünlere hücum edince de fiyatlar alıp başını gidiyor. 

Bu ahlaksızlarla ancak tüketici bilinci kazanarak mücadele edilebilir. Bu ürünlerin hepsinin son kullanım tarihleri var. Üstelik sebze meyve için çok kısa zamanlar.
 İhtiyacından gram fazla almamalı vatandaş.  Çakal tüccarlar için stok kar, ancak tüketici için peşin ödenen ve ne zaman kullanılacağı belli olmadığı için aslında ucuz da alsan pahalı bir yatırımdır. 

Gittiğin markette ürün yok diyip yarın zamlı fiyatta raflar doluyorsa alma bir daha oradan. Alanları da uyarmalı. Ahlaksızlık yapıp ürün vermeyen ve sürekli ürün fiyatıyla oynayanları herkesin elince interneti cep telefonu var o anda teşhir etmeli. 

Ancak ahlaksız yaklaşımlar sadece ticarette değil. Siyasette var, toplum yaşamında var, televizyonda var, internette var. Kimse topluma genel ahlaki kuralları getiremez. Toplum kendisi karar vererek oraya geçmek durumunda. Bu da millet karşı insanlara karşı olan ahlaksızlıkları karşı tavır alarak ancak arkadan dolanmayarak, hiçbir çıkarın ahlaktan daha önemli olmadığının bilincine vararak, çöken bir toplumdan kimsenin çıkamayacağını bilerek hareket etmek ve toplumsal olarak tepki vererek cezalandırmak. Toplumun tepkisinin etkisini başka hiç bir şey vermez. O nedenle kimse ahlakı birilerinin getireceğini beklemesin. Herkes kendi ahlakını hakim kılsın. O zaman her şey değişir.