AK Parti, muhalefet partilerinin sahaya indiği ve siyasetin ateşinin yükseldiği bir süreçte 81 ilde eş zamanlı olarak önemli bir saha çalışmasını başlattı. 
“Yüz yüze 100 gün” mottosu ile genel merkez tarafından başlatılan ve çok da isabetli bir adım olan programlar kapsamında İl yönetimleri, milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe yönetimleri ile kadın ve gençlik kolları yöneticileri sahaya iniyor, mahalle mahalle, sokak sokak vatandaşlar buluşuyor. 

Sorunları dinliyor, eksikleri kaydediyor ve toplumun adeta nabzını tutuyorlar. Tabi AK Parti’nin sahaya inmesi genel siyaset ateşini de daha yukarıya taşıyor. 
Bursa’da geçen hafta Merinos AKKM önünde tanıtım toplantısıyla başlayan “Yüz yüze 100 gün gönül gönüle Bursa” programında iki ilçedeki programlar tamamlandı. 

Önce Gürsu ardından da Mudanya’da önemli bir çalışma yapıldı. Mahalle mahalle, köy köy milletvekillerini öncülüğünde gezen AK Parti teşkilatları, sahada olmanın ne kadar önemli olduğunu sanırım daha iyi anlamıştır bu iki programda. 

Program da uygulama da düşünce de oldukça güzel. Ancak buradan uyarılarda da bulunmak isteriz. Bir iki milletvekili dışında bir süredir sahada çok da görünmüyordu AK Parti. Oysa belkide tarihinin en önemli seçimlerine doğru hızla yaklaşıyor. 

Tarihinde ilk defa muhalefet partileri bu kadar iddialı ve bu partilerin bir kısmı uzun süredir sahada çalışıyorlar. 

Ancak, AK Parti teşkilatları bu süreçte sahada olmak yerine düğün, nişan, prokotol törenleri vs ile ve sosyal medyada “Reisimiz çok yaşa. ABD haddini bil” kıvamında yasak savan paylaşımlar dışında pek de görünmüyordu. Ya da görüntü böyle algılanıyordu. Genel Merkezin talimatıyla da olsa sahaya inmeleri oldukça kıymetli. 

İki programla ilgili sahadan yansıyan bilgilerin bir kısmını paylaşmakta yarar var. Öncelikle milletvekilleri ve ilçe yöneticilerinin oldukça heyecanla sahaya çıktığını söyleyebiliriz. 
Vatandaşlar dertlerini aktardıkları gibi genel ekonomik durum ve yaşadıkları olumsuzluklarla ilgili tepkilerini de gösteriyorlar. AK Parti ekipleri anlayacağınız öncesine göre biraz daha zorlu bir saha çalışması ile karşı karşıya. 

İl yöneticilerinin özellikle topa girme noktasında biraz isteksiz olduklarını ve programlarda görünüp sonra ayrıldıkları yönünde bilgiler de var. Oysa en fazla ter akıtması gerekenler bu isimler. İl Başkanı Davut Gürkan’ın iyi niyetini çok iyi anlamadıklarını düşündüm bu bilgiler gelince. Davut başkanın bu noktada tedbir alması gerektiği de ortaya çıkıyor doğal olarak. 

En azından Davut Gürkan kadar sahada ter akıtmaları gerektiğini düşünüyorum. AK Parti il yöneticilerinin sine sine siyaset yapmalarını doğru bulmam. İl Başkanı Davut Gürkan’ı yalnız bırakmaları da kabul edilebilir değil. 

Yine AK Parti’nin Bursa’daki üyelerini arayıp sorma noktasında, onlara ulaşma noktasında da bir proje geliştirmesinin oldukça yararlı olacağını düşünüyorum. 
Dahası sosyal medyada cuma mesajı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için basma kalıp güzelleme paylaşımlarının ötesine geçerek, sosyal medyada da mücadele vermeleri gerektiği ortada. Bu duruma ilçe yönetimleri de dahil. 

Yani mahallede sokakta, köyde, ilçede kimsenin elini sıkmamış, sadece törenlerde boy gösteren yöneticilerin var olması, her hangi bir çalışmanın içinde olmamaları düşündürücü.  

Özellikle adı AK Parti ile anılan isimlerin ikircikli davranışları da sahadan zaten yansıyacaktır. Bu saha çalışmasının AK Parti için en önemli faydalarından biri sahada teşkilatların da test ediliyor olması. Partiyle ilgili görevin sadece etiketle sınırlı olup olmadığı da kişiler açısında ortaya çıkacak. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan,her konuşmasında vatandaşlara gidilmesi, kapı kapı vatandaşların dinlenmesi, onlarla birlikte olunması yönündeki tavsiyelerinin yanı sıra, örnek vermek gerekirse Efkan Ala Bey, Mustafa Esgin Bey, Refik Özen Bey gibi vekillerin, büyükşehir başta olmak üzere belediye başkanlarının sahada verdikleri mücadeleye teşkilatların da en az onlar kadar gayret göstererek katılması önemli. 

Tekrar altını çizelim. İl Başkanı Davut Gürkan ve zaten vatandaşında her an yanında gördüğü isimler dışındaki teşkilat mensuplarının kendi muhasebelerini yapmaları gerekir. 

Mücadele edeceği dönemde ortalarda görünmemek manidar olarak değerlendirilebilir ve son dönemde dedikodu olarak dolanan “İktidar değişirse zarar görmeyeyim” iddialarının da bazı isimler için  şüyuu vukuundan beter durumuna gelebilir. 

Sahadaki çalışmaları dikkatle izlemeye devam edeceğiz. Proje aynı zamanda AK Parti teşkilatlarının önemli bir samimiyet testi olarak sonuç verecektir. Belkide yeniden bir yapılanmanın da ilk ayağı olabilir. Bakalım göreceğiz.