SON DAKİKA
Hava Durumu

Allah’ın adı bile çıldırtıyor

Yazının Giriş Tarihi: 17.09.2020 21:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.09.2020 21:29

Hicap duyduğum bir meseledir bu. Kimlere sanatçı dendiğini gördükçe “sanatçı”
lafından nefret eder raddeye geldim. Kadın sürüp sürüştürmüş, orasını burasını
açmış, hasbelkader beşinci sınıf bir filme oynamış, magazin basınında üç beş
resmi çıkmış, adı sanatçı… Sorsanız varoş dilberleri bile tanımaz belki. Ama
gazetede çıktı mı bir anda ünlü oluyor. Hele TV’de göründüyse zannedersiniz Rita
Hayworth. (Tanımayan yeni yetmeler internete baksın bir zahmet.) Eleman
hafiften yakışıklı, o da hasbelkader benzer tür bir filmde görünmüş, iki fotoğrafı
çıkmış gazetede, bir bakıyorsunuz adı sanatçı… Zannedersiniz Clark Gable (Buna
da internetten bakacaksanız yuh!)
Biri ki şarkı söyleyip, televizyonda göründü mü (yerel TV bile olur) eleman ses
sanatçılığına terfi ediyor. Hele gitarıyla bir de beste uydurdu mu sormayın
havayı. Zannedersiniz Sergei Vasilyevich Rachmaninoff (Utanma canım bak
internete. Bir de piyano konçertolarında 2’yi dinle. 3’e de bak derdim ama… Gerisi
sana kalıyor.)
Sözün özü gazetede haberi çıkan ve televizyonlarda görünen herkese sanatçı
denmesi beni çileden çıkartıyor. Gerçek sanatçıların bunları görünce nasıl
ezildiğini tahayyül bile edemiyorum, etmek de istemiyorum. İşin özü mani oluyor
halimi takrire hicabım.
Gelelim şu Halil Sezai denene…
Kalkıp yaşlı bir amcayı hunharca dövüyor. (İddia falan değil, kamera görüntüleri
çok sarih ve üstelik ikrar ediyor.) Zavallı adam kalp hastasıymış üstelik. Yediği
dayaktan dolayı öleceğini düşünen yaşlı amca kelimeyi şehadet getiriyor. Bu Halil’i
daha çok çıldırtıyor. Müslüman ülkede yetişmiş biri ateist da olsa, Hristiyan da
olsa kelimeyi şehadet getirmenin ne olduğunu bilir. Halil bilmiyor. Ezan
zannediyor bunu.
Ve nefreti daha da artıyor, “Ezan mı okuyorsun lan sen!” diye hunharca saldırıyor.
Bu onu çileden çıkartıyor. Belli ki ezana da büyük bir düşmanlığı var. Katlanamıyor.
Avukatı tevil yoluna gidip, “Ezan okumak senin gibi içki içip küfreden adama mı
kaldı?” demişti diyor ama kayıtlar çok net. Ne diyor Halil? “Ezan mı okuyon sen
ha? Ezan mı okuyosun sen…” (kayıttıan aynen iktibastır.) deyip küfür ederek
saldırıyor hunharca.
Dini değerleri yüzünden dövüyor yaşlı adamı bu kez.

Velev ki adamcağız içki içiyor. Bu onun günahıdır. Seni hiç ilgilendirmez. Siz değil
miydiniz “içki içmek özgürlüktür.” lafları eden?
İçip içmediğini de bilmiyoruz adamcağızın ayrıca. Bilmemiz de bir şey değiştirmez
zaten.
Halil sen daha kelimeyi şehadet ile ezan arasındaki farkı bilmiyorsun. Sana mı
kaldı İslam polisliğine soyunmak? Falakaya da yatırsaydın adamcağızı bari.
Senin ne olduğun karakola yıldırım hızıyla koşan avukatları kimin gönderdiğinden
de kolayca anlaşılıyor. Sana destek verenler arasında Eren Erdem de var. Bu
Erdem’in seni niye bu kadar sevdiğini pek anlayamadım doğrusu…
Bu yazı yazıldığı sırada soruşturma devam ediyordu. Umarım nefret suçu da
dikkate alınır.
Umarım bu tiplere de artık sanatçı demeyi bırakırlar. Sanatçı devletin hâkimini
savcısını öldürmez, kelimeyi şehadet getirdi diye insana saldırmaz.
Gerçek sanatçılar isyan ediyor.
Allah’ın adı bile yetiyor bazılarının nefret kusması için…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.