Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Gazze'de 247 gazeteci yaşananları resmetmeye çalışırken katledildi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gazze'de 247 gazeteci, çoğu foto muhabiri olmak üzere bu yaşananları resmetmeye çalışırken hayatlarını kaybettiler, katledildiler." dedi.

Haber Giriş Tarihi: 16.12.2025 16:11
Haber Güncellenme Tarihi: 16.12.2025 16:11

Türkiye Foto Muhabirleri Derneğince Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen "Yılın Basın Fotoğrafları Ödül Töreni"ne katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, dernek tarafından bu yıl 40'ıncısı düzenlenen tören vesilesiyle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

40 yıldır aralıksız düzenlenen törenin, basın fotoğrafçılığının mesleki ciddiyetini, kurumsal hafızasını ve kamuoyuna karşı taşıdığı sorumluluğu güçlü biçimde ortaya koyan müstesna bir buluşma niteliği taşıdığını belirten Yılmaz, "Bu yönüyle Yılın Basın Fotoğrafları, anlık gündemlerden bağımsız biçimde, Türkiye'nin yakın tarihine düşülen kalıcı bir kayıt olarak ayrı bir anlam ifade etmektedir. Bu kayıtlar, sadece geçmişi ve bugünü anlatmakla kalmayan, aynı zamanda yarının vicdanına da seslenen sessiz ama güçlü belgelerdir." diye konuştu.

Yılmaz, gündemin sürekli değiştiği, sözün hızla söylenebildiği, yorumun çoğu zaman olayın önüne geçtiği bir kamusal iklimde, yaşananların nasıl hatırlanacağının kendiliğinden gerçekleşmeyeceğini dile getirdi.

"Sahada çekilen her kare, tarihe not düşer"

Kamu hafızasının olay anında tutulan kayıtlar üzerinden şekillendiğini ve bu kayıtların zamanla ortak birer referansa dönüştüğünü vurgulayan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:

"Foto muhabirliği tam bu noktada, güncel tartışmaların temposundan bağımsız ama kamu adına son derece ağır sorumluluk yüklenen bir alan olarak ortaya çıkar. Sahada çekilen her kare, anlık bir görüntü olmanın ötesinde, yaşananın hangi koşullarda gerçekleştiğini, kimleri etkilediğini ve hangi izleri bıraktığını tarihe not düşer. Bugün geçmişe dair güçlü bir kamusal hafızadan söz edebiliyorsak, bunun arkasında bu anları doğru yerde ve zamanda, hakkını vererek kayda geçiren bir emek vardır. Bu emek, yaşananı göstermekle yetinmeyen, hakikatin görünür olmasını, toplumsal tartışmaların sağlam bir zeminde yürütülmesini ve toplumun kendi geçmişiyle yüzleşebilmesini mümkün kılan bir sorumluluk alanını da ifade etmektedir. Hafızası olmayan bireylerin ve toplumların, geleceğe dair sağlıklı bir yön tayin etmesi de mümkün değildir."

Yılmaz, insanlık tarihi boyunca foto muhabirleri veya olayları resmeden insanların, iyi ve zor zamanlarda yaşananlara sahada tanıklık eden isimler olduğunun altını çizdi.

"Hakikatleri tüm dünyaya aktarmaya çalışanları hedef almaları rastgele değil"

Gazze'de yaşanan soykırımda da foto muhabirlerinin ağır güvenlik riskleri, sınırlı imkanlar ve zorlayıcı koşullar altında gerçeği kayda geçirmek için görev yaptığına işaret eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gazze'de 247 gazeteci, çoğu foto muhabiri olmak üzere bu yaşananları resmetmeye çalışırken hayatlarını kaybettiler, katledildiler. Dolayısıyla bu, yaptıkları işin aslında ne kadar önemli ve değerli olduğunu da gösteriyor. Zulmedenler, bu tür insanlık dışı uygulamalar yapanlar, hakikatin örtülmesini isterler, görülmesini istemezler. Mazlumun sesinin duyulmasını istemezler. Zalimler için en korkulu şey hakikattir, hakikatin dile getirilmesidir. Dolayısıyla gazetecileri ve hakikatleri tüm dünyaya aktarmaya çalışanları hedef almaları rastgele değil. Bu aslında yapılanların ne kadar büyük zulümler olduğunu, üstü örtülmeye çalışılan büyük insanlık suçları olduğunu da gösteriyor. Bu vesileyle Gazze'de hakikatin tanıklığını yaparken katledilen tüm basın mensuplarını ve foto muhabirlerini rahmetle anıyorum, insanlık adına şükranla anıyorum. Bu çaba, yaşananların doğru biçimde tüm dünyaya duyurulmasını mümkün kılan hayati bir tanıklık olduğu gibi uluslararası hukuk açısından da önemli belgeler, deliller oluşturan bir süreçtir."

"Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutan saygın ve kalıcı bir seçki"

Yılmaz, basın fotoğrafçılığını mesleki bir alan olarak güçlendiren derneğin, gazetecilikte hak mücadelesine katkı sunan köklü bir yapı olarak öne çıktığını söyledi.

Gazetecilik sektöründe yaşanan sorunların da görünür kılınmasının önemine değinen Yılmaz, toplumun tüm mesleklere eşit ölçüde ihtiyaç duyduğunu ve meslekler arasında dengeli, hakkaniyetli bir paylaşım olması gerektiğini ifade etti.

Yılmaz, derneğin, etkinlikler ve sergilerle foto muhabirlerinin sesini kamuoyuna taşıdığını, basın fotoğrafçılığı alanında ortak bir bilinç ve Türkiye'nin yakın tarihine ışık tutan saygın ve kalıcı bir seçki oluşturduğunu vurguladı.

Derneğin verdiği "Ara Güler Özendirme Ödülü"nü fotoğrafın geleceğine yapılan bir yatırım olarak değerlendiren Yılmaz, Türkiye Güzellikleri Fotoğraf Ödülleri'nin ise 10 yıldır ülkenin doğal ve kültürel zenginliğini dünyaya anlatan güçlü bir görsel anlatı ürettiğini dile getirdi.

Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde başlatılan ve küresel ölçekte markaya dönüşen "Sıfır Atık Projesi" kapsamında verilen özel ödülün, fotoğrafın çevre bilinci gibi hayati bir başlıkta derin etkiler üreten bir farkındalık gücü taşıdığını gösterdiğini aktardı.

"Bugünkü nesille gelecek nesiller arası dengeyi kurmamız lazım"

Öte yandan, COP31'in gelecek yıl kasım ayında Türkiye'nin ev sahipliğinde Antalya'da düzenleneceğini anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:

"COP31 dünyanın en büyük toplantısı, 200 civarında ülke, Türkiye'de olacak. Sivil toplumdan, kamudan, özel kesimden çok sayıda insan Türkiye'de olacak. Dünyanın çevre gündemi, Türkiye'de konuşulacak. Oraya da foto muhabirlerinin eserleriyle katkıda bulunmasının kıymetli olduğunu düşünüyorum. Belki bu 'sıfır atık' veya başka çevresel içerikli projeler, yapacağımız etkinliklerin bir parçasına da dönüştürülebilir. Şunu bilmemiz lazım, ekonomik gelişme çok önemli, gerekli ama yeterli değil. Refah artışımız için ekonomimiz büyüyecek elbette ama yeterli değil. Sürdürülebilir kalkınma çok daha geniş bir kavram. Bunun içinde sosyal adalet de çevresel sürdürülebilirlik de var. Bugünkü nesil bütün kaynakları tüketip refah içinde yaşayıp, gelecek nesillere çok daha olumsuz şartlarla dünyayı teslim ederse gerçek anlamda bir kalkınma sağlamış olmayız. Bu dengeyi, bugünkü nesille gelecek nesiller arası dengeyi kurmamız lazım. Buna da foto muhabirlerimizin yapacağı katkılar olduğuna inanıyorum."

"Suriye'de yaşanan bu değişim bütün insanlık adına bir umut"

Yarışmada, 6 bine yakın fotoğrafın değerlendirildiğini ve 6 kategoride ödül verildiğini anımsatan Yılmaz, "Yılın Basın Fotoğrafı" ödülünü kazanan Hürriyet Gazetesi Foto Muhabiri Mert Gökhan Koç'u tebrik etti.

Fotoğrafın Suriye'de Baas rejiminin yıkıldığı, 61 yıllık iktidarın sona erdiği anı kayda alarak, bölgesel dengeleri etkileyen tarihsel bir kırılma anını belgelediğini ifade eden Yılmaz, "Suriye'de yaşanan bu değişim aslında bütün insanlık adına bir umut diye değerlendiriyorum. İnşallah aynı tabloyu Gazze'de de zulmün yaşandığı başka coğrafyalarda da görürüz. Şartlar ne olursa olsun umudumuzu diri tutmaya, insanın şartları değiştirme kapasitesine güvenmeye devam edeceğiz." dedi.

Yılmaz, "TFMD Yaşam Boyu Onur Ödülü"nü kazanan Mustafa İstemi'yi de 65 yıla yayılan tecrübesi ve genç kuşaklara rehberlik etmesi dolayısıyla tebrik etti.

Ödül alan herkesi kutlayan Yılmaz, ortaya koydukları emeğin kamu hafızasına yaptığı katkıyı takdirle karşıladıklarını sözlerine ekledi.

"Dünya bugün en kanlı dönemlerinden birini yaşıyor"

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Rıza Özel ise derneğin 40 yıldır aralıksız düzenlediği yarışmayla bir tarih yazdığını, toplumsal hafızanın inşasına katkı sunmaya çalıştıklarını ifade etti.

Gazze'de hayatını kaybeden gazetecileri de anan Özel, "Dünya bugün en kanlı dönemlerinden birini yaşıyor. Maalesef Birleşmiş Milletler artık işlevini yitirdi. Birçok ülkenin liderleri, halklarının, vatandaşlarının seslerine kulaklarını tıkıyorlar ve İsrail saldırılarına sınır tanımaz şekilde devam ediyor. İsrail 7 Ekim'den bu yana, 247 gazeteciyi öldürdü. Bu Birinci Dünya Savaşı, Vietnam ve Kore Savaşı'nın hepsinin toplamından daha fazla bir gazeteci demek ve çoğu foto muhabiri." diye konuştu.

Konuşmaların ardından Dernek Başkanı Özel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile programa katılan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu'na ödül alan fotoğraflardan hediye etti.

Öte yandan, Cevdet Yılmaz kendisine verilen fotoğraf makinesiyle tören salonunun fotoğrafını çekti.

Ödüller

Törende, "Yılın Basın Fotoğrafı", "Yılın Haber Fotoğrafı" ve "Yılın Foto Röportajı" ödüllerine Mert Gökhan Koç layık görüldü.

"TFMD Yaşam Boyu Onur Ödülü"nü Mustafa İstemi alırken, "Haber Fotoğrafı" kategorisinde Uğur Yıldırım ikinci, Ali Ekeyılmaz üçüncü oldu.

"Deprem Şehitleri Özel Ödülü" ve "TFMD Özel Ödülü" Yavuz Özden'e, "Jüri Özel Ödülü" İsmail Coşkun'a, "Rafet Hüner Özel Ödülü" Nurettin Boydak'a, "Mustafa Pekcan Özel Ödülü" Mustafa Kılıç'a verildi.

"Spor Toto Yılın Spor Fotoğrafı" ödülünü Yağız Gürtuğ alırken, ikinci Önder Gülen, üçüncü Emrah Gürel oldu. "Spor Toto Özel Ödülü"ne ise Ahmet İzgi ve Ferhat Akbulut layık görüldü.

"Yılın Çevre ve Doğa Fotoğrafı" ödülü Hakan Okay'a verilirken, ikincilik ödülü Alper Tüydeş'in, üçüncülük ödülü de Ahmet Aslan'ın oldu.

"Çevre, Doğa ve İklim Değişikliği Mansiyon" ödülü Ahmet Faruk Sarıkoç'a, "Sıfır Atık Özel Ödülü" Volkan Karagülleoğlu'na takdim edildi.

"Yılın Günlük Yaşam Fotoğrafı" birinci ve ikincisi İsmail Coşkun olurken, üçüncülüğü Uğur Yıldırım aldı.

"Yılın Portre Fotoğrafı" ödülü Mehmet Aslan'a verilirken, aynı kategoride Onur Çoban ikincilik, Onur Doğman ise üçüncülük elde etti.

"Foto Röportaj" kategorisinde Uğur Yıldırım ikinci, Yalçın Çiftçi üçüncü olurken, "SGDD-ASAM Özel Ödülü" Mert Gökhan Koç'a, "Ara Güler Özendirme Ödülü" Zeynep Kalkan'a, "Ara Güler Özendirme Ödülü Mansiyon" Beyza Ofluoğlu'na verildi.

Türkiye Güzellikleri Fotoğraf Ödülleri kapsamında ise "ASKA Özel Ödülü" Ümit Erdem'e, "AJET Özel Ödülü" Hanifi Koç'a verildi. "Gökyüzünden Türkiye Güzellikleri" ödülünün birincisi" Said Nuri Sargın, ikincisi Nurettin Boydak, üçüncüsü Hasan İçel; "Türkiye Güzellikleri" ödülünün birincisi Faysal Kanber, ikincisi Şevki Karaca, üçüncüsü ise Ayşe Yonga oldu.

YTB 15. Yıl Özel Ödülleri kapsamında, "Kardeş Topluluklar" ödülünde birinciliği Caner Özbaydoğan, ikinciliği Mehmet Aslan, üçüncülüğü Fatma Salt elde ederken, "Kardeş Topluluklar Mansiyon" ödülü Necati Savaş'a verildi. "Türk Diasporası" ödülü birincisi Emrah Gürel olurken, "Uluslararası Öğrenciler" ödülü birincisi Alsu Sagırova, ikincisi Ababaker Al Dawoodi, üçüncüsü ise Ahmed Mohammed Elhassan oldu.