Gazze'de kıtlık, en şiddetli düzeyde

BM destekli gözlem kuruluşu IPC, Gazze'de kıtlığın en şiddetli seviyesi olarak bilinen 5. seviyede tespit edildiğini bildirdi. Ayrıca, raporda bu kıtlığın, Gazze Şeridi’nde de yaygınlaşmasının beklendiği belirtildi.

Haber Giriş Tarihi: 25.08.2025 00:55
Haber Güncellenme Tarihi: 25.08.2025 00:55

Birleşmiş Milletler'in (BM) desteklediği gözlem kuruluşu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırmasının (IPC) raporunda 15 Ağustos itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın makul kanıtlarla doğrulandığı bildirildi. IPC, İsrail'in kıtlığa sürüklediği Gazze Şeridi'ndeki duruma ilişkin son raporunu yayımladı. Raporda, "15 Ağustos 2025 itibarıyla, Gazze şehrindeki kıtlık (felaket seviyesi olarak bilinen IPC'nin 5. seviyesi) makul kanıtlarla doğrulandı. 22 ay süren acımasız çatışmaların ardından, Gazze Şeridi'nde yarım milyondan fazla insan açlık, yoksulluk ve ölümle karakterize felaket koşullarıyla karşı karşıya." tespitine yer verildi. Ayrıca, raporda bu kıtlığın, Gazze Şeridi’nde de yaygınlaşmasının beklendiği belirtildi.

"HIZLA KÖTÜLEŞMEYE DEVAM ETMESİ ÖNGÖRÜLÜYOR"

Gazze Şeridi'nde nüfusun yüzde 54'üne tekabül eden 1 milyon civarında kişinin IPC ölçeğine göre acil durum olarak adlandırılan 4. seviye ve 396 bin kişinin ise kriz olarak bilinen 3. seviyede açlık yaşadığı bildirildi. Raporda, şu ifadelere yer verildi: "Ağustos ortası ile eylül sonu arasında koşulların daha da kötüleşmesi ve kıtlığın Deyr Belah ve Han Yunus'a yayılması bekleniyor. Nüfusun yaklaşık 3'te 1'i olan 641 bin kişinin IPC'nin 5. seviyesindeki açlıkla karşı karşıya kalması beklenirken, 4. seviyede açlık çeken kişi sayısının 1,14 milyona yükselmesi muhtemel. Akut yetersiz beslenmenin hızla kötüleşmeye devam etmesi öngörülüyor."

Raporda, Gazze Şeridi'nde Haziran 2026'ya kadar 5 yaş altı en az 132 bin çocuğun akut yetersiz beslenmeden muzdarip olmasının beklendiği belirtildi. IPC raporunda "Bu rakamlar, Mayıs 2025'teki IPC tahminlerinin iki katı. Bu sayıya, yüksek ölüm riski taşıyan 41 binden fazla ağır vaka dahil. Yetersiz beslenen yaklaşık 55 bin 500 hamile ve emziren kadına da acil beslenme müdahalesi gerekecek." bilgeleri yer aldı. Sınırlı verilere rağmen Gazze kentinin kuzeyindeki koşulların, merkezindeki kadar şiddetli veya daha kötü olduğunun tahmin edildiği de bildirildi.

İSRAİL, YARDIM GİRİŞİNİ YASAKLADI

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, yaptığı yazılı açıklamada, "Bugün IPC tarafından ilan edilen kıtlık, İsrail hükümetinin aldığı önlemlerin doğrudan sonucudur. Hükümet, Gazze Şeridi'ndeki sivil halkın hayatta kalması için gerekli olan insani yardım ve diğer malların girişini ve dağıtımını hukuka aykırı bir şekilde kısıtladı." ifadelerini kullandı. Gazze Şeridi'nin her yerinde açlık ve yetersiz beslenmeden kaynaklanan ölümlere tanık olduklarını kaydeden Türk, "İsrail ordusu, kritik sivil altyapıyı ve neredeyse tüm tarım arazilerini tahrip etti, balıkçılığı yasakladı ve halkı zorla yerinden etti. Tüm bunlar kıtlığın nedenleridir. Açlığı bir savaş yöntemi olarak kullanmak bir savaş suçudur ve bunun sonucunda ortaya çıkan ölümler aynı zamanda kasten öldürme savaş suçu da olabilir." değerlendirmesinde bulundu. Türk, İsrail yetkililerine, Gazze kentindeki kıtlığı sona erdirmek ve Gazze Şeridi genelinde daha fazla can kaybını önlemek için derhal adımlar atma çağrısında bulundu.

IPC RAPORU, İSRAİL'İN "KITLIK YOK" İDDİALARINI ÇÜRÜTTÜ

Hükümet Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler'in (BM) desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması'nın (IPC) "Gazze kentindeki kıtlık" raporuna dikkat çekildi. Açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk ve ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarıyla aynı döneme denk gelen bu raporun, "Gazze'nin insan eliyle yaratılmış bir felaket ve sistematik açlıkla karşı karşıya olduğunu" ortaya koyduğu belirtildi. İsrail'in, Gazze Şeridi'ne dayattığı açlığın "sistematik" olduğunu ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca bir savaş suçu teşkil edebileceğine vurgu yapılan açıklamada, 1,2 milyonu çocuk olmak üzere 2,4 milyon Filistinlinin, İsrail'in sınır kapılarını kapatması ve insani yardım girişini engellemesi nedeniyle açlığın en ağır aşaması olan "beşinci evreye" fiilen girdiği kaydedildi.

Açıklamada, Gazze'ye ulaşan yardım kamyonlarının büyük kısmının ise "İsrail ordusunun koruması altında hareket eden yerel çeteler" tarafından yağmalandığı belirtilerek, bu yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmadığı ve karaborsada yüksek fiyatlarla satıldığı bildirildi. "İsrail söyleminin çelişkileri gerçeği ortaya koyuyor." ifadesi kullanılan açıklamada, Tel Aviv yönetiminin önce kıtlığı reddettiği, ardından ordunun Topraklardaki Hükümet Faaliyetleri Koordinatörü (COGAT) aracılığıyla bunu kabul ettiği ve yardım kamyonları ile hava yoluyla gönderilen yardımların fiilen "krizin itirafı" anlamına geldiği kaydedildi, Açıklamada, hava yoluyla yardımların yalnızca hayat kurtarıcı acil durumlarda devreye sokulduğu hatırlatılarak, bunun "Gazze'de felaket boyutunda bir gıda krizinin varlığının açık göstergesi" olduğu vurgulandı.

BM İnsani İşler Koordinasyon Merkezinin (OCHA), mayıs ayından bu yana günde ortalama 90 olmak üzere toplam 10 bin kamyon yardım girişi sağlandığını bildirdiği vurgulanan açıklamada, bu rakamın ihtiyaç duyulan günlük en az 600 kamyonun yalnızca yüzde 15'ine denk geldiği aktarıldı. Açıklamada, uluslararası topluma "İsrail'in Gazze ablukasını kaldırması, BM standartlarına göre günde en az 550-600 yardım kamyonunun engelsiz biçimde girişine izin verilmesi, yardım konvoylarının ve çalışanlarının korunması, yağma ve müdahalelerin önlenmesi" çağrısında bulunuldu.

İSRAİL, GAZZE’DEKİ KITLIĞI ORTAYA KOYAN IPC RAPORUNU İNKAR ETTİ

İsrail Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, BM’nin desteklediği gözlem kuruluşu Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırmasının (IPC) İsrail’in işgale hazırlandığı Gazze kentini kıtlığa sürüklediğini resmi olarak ortaya koyan raporunu inkar etti. Gazze kentinde neden oldukları kıtlığı inkar eden İsrail Dışişleri Bakanlığı, “Gazze’de kıtlık yok.” ifadelerini kullanarak IPC’yi Tel Aviv’e karşı “asılsız suçlamalar yöneltmekle” suçladı. İsrail'in saldırıları ve uyguladığı insani abluka nedeniyle Gazze kentinde yaşanan kıtlık, 2004 yılında kuruluşundan bu yana IPC tarafından Orta Doğu’da yaşanan ilk resmi kıtlık olarak kayıtlara geçirildi.

BM UZMANLARI, KITLIĞIN DAHA DA ARTABİLECEĞİNİ VURGULADI

BM uzmanları, New York'taki BM Genel Merkezinde düzenlenen günlük basın toplantısında, IPC'nin kuruluşunun Gazze'de kıtlık yaşandığına dair raporunu değerlendirdi. BM Gıda ve Tarım Örgütü Acil Durum ve Dayanıklılık Ofisi Direktörü Rain Paulson, IPC raporuna atıfta bulunarak, eylül sonuna kadar kıtlığın Deyr el-Belah ve Han Yunus bölgelerinde "daha da yayılmasının beklendiğini" belirtti. Paulson, "Bu dönemde, Gazze Şeridi nüfusunun üçte biri olan yaklaşık 641 bin kişinin, IPC kriterinin 5. aşamasına göre felaket koşullarıyla karşı karşıya kalması beklenirken, acil durum aşaması 4. aşamadaki sayının yaklaşık 1,14 milyon kişiye yükselmesi muhtemel." ifadelerini kullandı.

Aynı dönemde, yaklaşık 120 bin kişinin yaşadığı Gazze'nin kuzeyindeki durumun daha da kötü olabileceğini söyleyen Paulson, Bu durumun, "Filistinlilerin geçim kaynaklarının çöktüğüne işaret ettiği" değerlendirmesinde bulundu. Paulson, "(Gazze'de) İnsanların hayatları ve gelecekleri kaybedildi. Sosyal güvenlik ağları ciddi şekilde bozuldu, yaygın yetersiz beslenme ve tedavi edilemeyen hastalıklar nedeniyle çöküş yaşandı." diye konuştu.

GAZZE'DEKİ KITLIK DAHA ÖNCE GÖRÜLMEMİŞ ÖLÇEKTE VE ACİLİYETTE

Basın toplantısına Dünya Gıda Programı (WFP) adına katılan Jean Martin Bauer, Gazze'deki kıtlığın, "daha önce görülmemiş bir ölçekte ve aciliyette" olduğunun altını çizerek, bu konuda acil eyleme geçilmesi çağrısında bulundu. WFP Gıda Güvenliği ve Beslenme Analizi Direktörü Bauer, kıtlığın, "aşırı gıda yoksunluğu, yaygın akut yetersiz beslenme ve açlık kaynaklı ölümler" anlamına geldiğini vurguladı. Bauer, insani müdahaleye rehberlik edecek veri sistemlerinin korunmasının önemine değindiği konuşmasında ayrıca, Orta Doğu'da ilk kez bir kıtlığın teyit edildiğini, bunun "tarihi bir an" olduğunu kaydetti. Öte yandan, UNICEF Acil Durum Programları Başkan Yardımcısı Samir El Hawari, Gazze'de, ocak ayından bu yana çocuklarda akut yetersiz beslenmenin 6 kat arttığını ve bunun temmuz ayında 13 bin çocukta tespit edildiğini aktardı. Hawari, "daha fazla can kaybını önlemek için" ateşkesin ve insani yardım erişiminin önemine işaret etti.

GUTERRES, KITLIĞIN "İNSAN YAPIMI BİR FELAKET" OLDUĞUNU BELİRTTİ

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze Şeridi'ndeki kıtlığı "insan yapımı bir felaket" olarak nitelendirdi. BM Sözcülük Ofisi, Guterres'in, Gazze'de Filistinlilerin yaşadığı açlık ve burada insani yardım konusundaki sorunlara ilişkin yazılı açıklamasını paylaştı. Açıklamada Guterres, "Gazze'deki cehennemi tarif edecek kelime kalmadığı anda, yeni bir kelime eklendi: Kıtlık." ifadelerini kullandı. BM Genel Sekreteri, Gazze'de yaşananların "bir gizem" değil, "insan eliyle yaratılmış bir felaket, ahlaki bir suçlama ve insanlığın kendi başarısızlığı" olduğunu vurguladı.

"Kıtlık sadece yiyecekle ilgili değil, insanın hayatta kalması için gerekli sistemlerin kasıtlı olarak çökmesidir" değerlendirmesinde bulunan Guterres, Gazze'de çocuklar da dahil insanlar açlıktan ölmeye devam ederken, "harekete geçmesi gerekenlerin başarısız olduğunu" vurguladı. Guterres, Gazze'de işgal ve ablukaya devam eden İsrail'in uluslararası hukuk uyarınca gıda ve tıbbi malzeme temin etme yükümlülüğünü hatırlatarak, "Bu durumun cezasız kalmasına izin veremeyiz." ifadesine yer verdi. BM Genel Sekreteri, bir kez daha, Gazze'de derhal ateşkes sağlanması, esirlerin serbest bırakılması ve bölgeye tam insani yardım erişimi sağlanması taleplerini yineledi. (AA)