
Türkiye, AB ile imzaladığı Geri Kabul Anlaşması'na karşılık, vatandaşlarının Schengen Bölgesi'ne vizesiz seyahat edebilmesi için gerekli olan 72 kriteri yerine getirmeyi taahhüt etmişti. Bugüne kadar birçok kriter tamamlanmış olsa da bazı önemli başlıklar üzerinde henüz uzlaşma sağlanabilmiş değil. Özellikle terörle mücadele yasaları ve kişisel verilerin korunması gibi alanlarda AB'nin taleplerine uyum gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Son gelişmelerde, her iki tarafın da tekrar müzakereler için masaya oturmaya hazır olduğu sinyalleri alınmakta. Türkiye, özellikle turizm ve ticaret sektörlerinde vize serbestisinin büyük avantajlar sağlayacağını düşünürken, AB tarafı ise bu uygulamanın göç kontrolü ve güvenlik boyutları üzerinde duruyor. Bu dengeyi sağlamak için tarafların nasıl bir uzlaşma yolu bulacakları merak konusu.
Uzman görüşleri, vize serbestisinin Türkiye için sadece seyahat kolaylığı değil, aynı zamanda AB ile ilişkilerde yeni bir dönemin kapısını aralayabileceği yönünde. Zira, bu ilerleme diğer siyasi ve ekonomik reformların da önünü açabilir ve Türkiye'nin tam üyelik perspektifini yeniden canlandırabilir.
Araştırmalar, Türk vatandaşlarının vizesiz seyahat hakkı kazanmasının hem bireysel hareketliliği artıracağını hem de ekonomik işbirliklerini güçlendireceğini gösteriyor. Ancak bu süreçte karşılıklı güvenin inşa edilmesi ve siyasi irade gerektiren zorlu müzakerelerin başarıyla yürütülmesi gerektiği de belirtilmekte.
(Fatma Hatun Altıkardeş)