
Türk-İş’in yayımladığı en güncel açlık ve yoksulluk sınırı raporuna göre, dört kişilik bir ailenin aylık açlık sınırı, yani temel gıda ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için gereken minimum tutar, asgari ücret miktarını aşmış durumda. Bu durum, vatandaşların gıda, barınma, sağlık ve eğitim gibi en temel gereksinimlerini bile karşılarken zorlandığını gösteriyor. Raporda ayrıca yükselen kira bedellerinin ve enerji maliyetlerinin hanelerin bütçesi üzerinde oluşturduğu ağır yük öne çıkıyor.
Ekonomistler, bu tabloyu değerlendirerek, asgari ücretin alım gücünün artırılması gerektiğini savunuyor. Öneriler arasında, gıda ve enerji gibi temel ihtiyaçlar üzerindeki vergilerin düşürülmesi, fiyat istikrarını sağlayacak daha sıkı denetim mekanizmalarının oluşturulması ve çalışanların ücretlendirme politikalarının yeniden gözden geçirilmesi yer alıyor. Aynı zamanda sendikalar da işçilerin daha iyi yaşam koşullarına sahip olabilmesi için mücadelelerini sürdürüyor.
Ancak uzmanlar, bu sorunların tek bir maaş artışıyla çözülemeyeceğini vurguluyor. Ekonomide yapısal reformlar yapılmadığı sürece, enflasyon karşısında alım gücünün erimeye devam edeceği ifade ediliyor. Çözüm önerileri arasında kapsamlı ekonomik planlamaların yapılması ve iş gücü piyasasında daha uzun vadeli düzenlemelerin hayata geçirilmesi sıklıkla dile getiriliyor.
Vatandaşların büyük bölümü ise tek başına ay sonunu getirmekte zorlanırken, her geçen gün alım gücünün düşmesine tanıklık ediyor. Gıda fiyatları artış gösterirken; et, süt ve sebze gibi temel gıda ürünleri bile günlük alışverişlerde lüks olarak nitelendirilmeye başlandı. Bu zorluklar, giderek daha geniş bir kesimi etkilerken, toplumda daha geniş ölçekli ekonomik adalet ve refah talebini de gündeme taşıyor.
(Özkan Güngörmez)