Azalan Hekim Sayısı, Artan Sorumluluk

Son yıllarda, sağlık sektöründe yaşanan değişimler hem hasta hem de hekim tarafında önemli dönüşümlere sahne oluyor. Özellikle Türkiye’de hekim sayısındaki düşüş, bu alandaki en dikkat çeken meselelerden biri haline gelmiş durumda. Yalnızca büyük şehirlerde değil, kırsal bölgelerde de sağlık çalışanlarının sayısındaki azalma, halk sağlığı konusunda ciddi riskler yaratıyor. Bu tablo, mevcut hekimlerin üzerindeki iş yükünü artırırken aynı zamanda sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği üzerine de soru işaretleri doğuruyor.

Haber Giriş Tarihi: 24.07.2025 14:50
Haber Güncellenme Tarihi: 24.07.2025 14:50

Türk Tabipler Birliği'nin geçtiğimiz aylarda yayımladığı verilere göre, ülkemizde özellikle deneyimli hekimlerin yurtdışına göç oranları ciddi bir şekilde yükselmiş durumda. Özellikle cerrahi, dahiliye ve pediatri gibi temel branşlarda bu göçün daha yoğunlaştığı belirtiliyor. Araştırmanın bulgularına göre, 2022 yılında yurtdışına gitmek üzere başvuru yapan hekim sayısı önceki beş yıla oranla yaklaşık yüzde 50 artış göstermiş. Bu durumun arkasında yatan temel nedenler arasında düşük ücretler, uzun çalışma saatleri ve mesleksel tükenmişlik başı çekiyor.

Hekim sayısındaki azalma sadece çalışanların iş yükünü artırmakla kalmıyor; aynı zamanda sağlık sisteminin genel performansını olumsuz etkiliyor. Örneğin, birinci basamak sağlık hizmetlerinde görev yapan aile hekimlerinin ortalama muayene süresi giderek kısalıyor. Bu durum, hastaların doğru ve etkili bir şekilde teşhis edilmesini zorlaştırırken, aynı zamanda toplumun genel sağlık düzeyinde de düşüşlere sebep oluyor.

Kırsal bölgelerde hekim eksikliği daha çarpıcı bir şekilde hissediliyor. Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı bir saha araştırmasına göre, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde görev yapan her bir pratisyen hekimin hizmet verdiği nüfus, ülke ortalamasının iki katına çıkmış durumda. Bu bölgelerde sağlık hizmetine erişim giderek zorlaşırken, vatandaşlar genellikle daha uzak mesafelerdeki hastanelere yönelmek zorunda kalıyor.

Öte yandan, mevcut durumun sadece hekimlerle sınırlı olmadığı da açıkça görülüyor. Sağlık çalışanlarının tamamının artan sorumluluklarla karşı karşıya olduğu bir dönemde, sistemdeki diğer aksaklıklar da ön plana çıkıyor. Özellikle hemşireler, teknikerler ve diğer destek hizmet personelleri üzerindeki baskı artıyor. Dolayısıyla, sağlık sisteminin genelinde bir denge kurmak artık kaçınılmaz bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor.

Çözüm önerileri ise tartışmanın odak noktası olmaya devam ediyor. Uzmanlara göre, öncelikle hekimlerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve meslek onurunun korunması gerekiyor. Bunun yanı sıra kırsalda görev yapan sağlık çalışanları için teşvik edici politikalar uygulanması gerektiği sıkça dile getiriliyor. Ayrıca teknolojik altyapıların geliştirilmesiyle görev yükünün azaltılması ve sağlık hizmetine erişimin daha dengeli hale getirilmesi mümkün olabilir.

(Sema Yüksel Güngörmez)