
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2022 yılı sonlarından itibaren ülke genelindeki yağışlarda yüzde 30’a varan düşüşler gözlemlendi. Özellikle Marmara, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde su kaynaklarındaki azalma, tarım sektöründe de maliyet artışları ve üretim kayıplarını beraberinde getirdi. İstanbul, Ankara gibi büyük metropollerde ise baraj doluluk oranlarının yüzde 25’in altına düştüğü ve günlük su temininde kesinti ihtimallerinin gündeme gelebileceği vurgulanıyor.
Uzmanlar bu krizin yalnızca doğal bir fenomen olmadığını, aynı zamanda insan kaynaklı faktörlerle de tetiklendiğini dile getiriyor. Plansız kentleşme, artan nüfus yoğunluğu, su tasarrufu bilincinin azlığı ve eskiyen altyapı sistemleri bu tabloyu daha da kötüleştiriyor. Marmara Üniversitesi’nde çevre bilimleri üzerine çalışan uzmanlar, “Kuraklık bir süreklilik haline dönüşebilir. Su yönetimi politikalarının uzun vadeli planlarla yeniden şekillendirilmesi elzemdir” diyerek uyarıda bulundu.
Türkiye Su Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, bireysel su tüketiminin kontrol altına alınmasının kısa vadede etkili olabileceğini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra sızdıran altyapı sistemlerinin modernize edilmesi ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçişin de uzun vadeli çözümler arasında yer aldığı bildiriliyor. Bakanlık yetkilileri, vatandaşları su tasarrufu konusunda bilgilendirmek için yeni kampanyalar başlatmaya hazırlanırken, yerel yönetimlerin de acil durum eylem planları geliştirmesi gerektiğinin altını çiziyorlar.
(Özkan Güngörmez)