Son yıllarda gençler arasında yurtdışında yaşamayı ve çalışmayı arzu edenlerin sayısı hızla artıyor. Yapılan çeşitli araştırmalar, bu eğilimin giderek güçlendiğini ve ülkemiz için potansiyel bir "beyin göçü" tehlikesi oluşturduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu durumun ülkeye geri dönüşü zor olabilecek bir yetenek kaybına neden olacağı konusunda uyarılarda bulunuyor.
TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) verileri, yurtdışına göç eden üniversite mezunu ve yüksek nitelikli bireylerin oranında ciddi bir artış görüldüğünü işaret ediyor. Bu göçmenler arasında özellikle mühendislik, sağlık, teknoloji ve akademi gibi stratejik alanlarda çalışan genç profesyoneller dikkat çekiyor. Ayrıca, son yıllarda lise ve üniversite çağındaki öğrencilerin yurtdışında eğitim alma arzularının da arttığı gözlemleniyor. Uluslararası eğitim danışmanlık firmalarının raporları, Türkiye'de her geçen yıl artan sayıda gencin yurtdışı üniversitelere başvurduğunu doğruluyor.
İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü tarafından yapılan bir araştırma, gençlerin yurtdışına göç etme nedenlerini daha net ortaya koyuyor. Araştırma bulgularına göre, katılımcıların çoğu daha iyi bir yaşam standardı, yüksek gelir fırsatları, güçlü sosyal haklar ve kariyer hedeflerine uygun daha iyi iş olanakları gibi faktörler nedeniyle yurtdışında yaşamak istediklerini ifade ediyor. Bunun yanında, adalet ve eşitlik arayışı ile ifade özgürlüğüne dair beklentiler de gençlerin gitme isteğinde önemli bir rol oynuyor.
Uzmanlar, artan yurtdışı göç arzusunun yalnızca ekonomik sebeplerle açıklanamayacağını belirtiyor. Sosyo-kültürel faktörler, siyasi iklim ve bireysel gelecek kaygısı gibi unsurların bu süreçte etkin bir şekilde rol oynadığı vurgulanıyor. Göç analiz uzmanı Dr. Ayşe Tunç, bu eğilimin devam etmesi halinde, Türkiye'nin ileri teknoloji üretimi ve inovasyon gibi alanlarda ilerlemesini engelleyebilecek bir beyin göçü krizine sürüklenebileceğini söylüyor.
Sorunu çözmek için ise devlet ve özel sektörün işbirliği yapması gerektiği belirtiliyor. Gençler için teşvik edici politikalar uygulamak, yurtiçinde daha iyi istihdam olanakları sunmak ve kişisel gelişimlerini destekleyecek eğitim olanaklarını arttırmak önem taşıyor. Bu konuda yürütülen projelerin artırılması ve gençlerin ülkeye olan bağlılıklarını güçlendirecek girişimlere ağırlık verilmesi büyük önem taşıyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)