
Uzmanlar, cezaevlerinde yapay zekanın daha yaygın kullanılmasının güvenlik seviyesini artırabileceğini ve etkili bir önleyici mekanizma sunabileceğini vurguluyor. Yapılan araştırmalar, cezaevi ortamında meydana gelen şiddet olaylarının büyük bir kısmının uyarı niteliğindeki davranışlarla önceden tahmin edilebileceğini gösteriyor.
Bu kapsamda geliştirilen yapay zeka modelleri, kameralar aracılığıyla mahkumların hareketlerini analiz ederek olası tehdit unsurlarını tespit etmeyi hedefliyor. Örneğin, belirli yüz ifadeleri, alışılmadık vücut hareketleri veya grup halinde belirli bölgelerde toplanma gibi durumlar, yazılımlar tarafından risk oluşturabilecek davranışlar olarak sınıflandırılıyor.
Uzmanların yürüttüğü pilot çalışmalar, bu sistemlerin doğru kullanıldığında etkinlik oranını %85'in üzerine çıkarabileceğini ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, mahkûmlar arasındaki çatışmaları minimuma indirmenin yanı sıra personelin iş yükünü de azalttığı belirtiliyor. İngiltere’de yapılan bir deneyde, yapay zekaya dayalı analiz sistemleri sayesinde bir cezaevindeki şiddet vakalarının %40 oranında düşürüldüğü raporlandı.
Türkiye’nin farklı bölgelerindeki cezaevlerinde ise bu sistemlerin test edilmesine dair projelerin başlatıldığı ve olumlu sonuçlar alındığı ifade ediliyor. Ancak yapay zekanın bu denli hassas bir ortamda uygulanması bazı soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. İnsan hakları savunucuları, mahkûmların sürekli gözetim altında tutulmasının özel hayatın ihlali oluşturup oluşturmadığı konusunda endişe taşıyor. Ayrıca bu sistemlerde yaşanabilecek teknik aksaklıkların yanlış değerlendirmelere sebep olması durumunda mahkumlara zarar verebileceği de tartışılan konular arasında.
(Ayşe Candan)