
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından yayımlanan güncel verilere göre dünya genelinde her yıl 12 milyonu aşkın kız çocuğu 18 yaşından önce evlendiriliyor. Türkiye’de ise çocuk yaştaki evlilikler, sosyal ve ekonomik faktörlerin etkisiyle bazı bölgelerde hâlâ yaygınlığını sürdürüyor. Uzmanlar, bu tür evliliklerin çocukların eğitim hakkını elinden aldığını, sağlık sorunlarına yol açtığını ve psikolojik travmalara neden olduğunu vurguluyor.
Araştırmalara göre erken yaşta evliliğe sürüklenen çocukların büyük bir kısmı, ailelerin ekonomik zorlukları veya geleneksel baskılar nedeniyle bu duruma maruz kalıyor. Toplumdaki farkındalık eksikliği de sorunun çözülmesini zorlaştıran etkenlerden biri. Özellikle kırsal kesimlerde ve sosyoekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerde bu tür vakalar daha sık görülüyor.
Uzmanlar, çocuk yaşta evliliklerin önlenebilmesi için kapsamlı bir eğitim seferberliğinin şart olduğunu belirtiyor. Ayrıca hukuki düzenlemeler ile bu tür evlilikleri teşvik eden veya kolaylaştıran kişilere ağır yaptırımlar uygulayan politikaların hayata geçirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Bununla birlikte, devlet politikalarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarına da büyük görevler düşüyor. Eğitim destek programları, bilinçlendirme kampanyaları ve yerel liderlerle iş birliği gibi projeler sayesinde bu sorunun önüne geçilebileceği belirtiliyor.
Çocuk yaşta evliliklerin etkileri sadece bireyler üzerinde değil, toplumsal yapı üzerinde de ciddi zararlar yaratıyor. Eğitimden yoksun bırakılan ve sağlık sorunlarıyla mücadele eden bireylerin çalışabilirlikleri azalıyor, bu da uzun vadede ülke ekonomisine olumsuz etki ediyor. Sorunu çözebilmek için toplumun tüm kesimlerinin bir araya gelerek eşit bir gelecek için çaba göstermesi gerektiği açıkça görülüyor.
(Dilvin Altıkardeş)