
Mevcut bilimsel veriler, 20. yüzyılın başından bu yana deniz seviyelerinde ortalama olarak 20 santimetrelik bir artış olduğunu gösteriyor. Ancak, gelişmiş uydu ölçümleri ve yer gözlemleri, 21. yüzyılda bu artış hızının daha da arttığını belirtiyor. Bu durum, Grönland ve Antarktika'daki buz tabakalarının erimesine ve okyanus sularının genleşmesine bağlanıyor.
Araştırmaların ortaya koyduğu bir diğer çarpıcı bulgu ise, deniz seviyelerinin yükselmesinin düzensiz bir şekilde gerçekleştiği. Bazı bölgelerde daha hızlı yükselirken, diğerlerinde daha yavaş bir artış görülüyor. Bu farklılıkların, yerel hava koşulları, akıntılar ve rüzgar sistemleri gibi faktörlere bağlı olduğu belirtiliyor.
Bu yükselişin sonuçları ise ciddi boyutlarda olabilir. Kıyı şeridindeki ekosistemler zarar görebilir, tatlı su kaynakları tuzlanabilir ve milyonlarca insan yerleşim yerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir. İklim politikalarının acilen yeniden düzenlenmesi ve sera gazı emisyonlarının azaltılması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, bu konuda uluslararası iş birliğinin önemine dikkat çekiyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)