Dijital Güven Krizinin Çözümü Verinin Kontrolünü Geri Kazanmaktan Geçiyor

Son yıllarda dijital platformlara yönelik güven azalması, bireyler ve kuruluşlar arasında büyüyen bir kriz olarak dikkat çekiyor. Veri güvenliğine dair yaşanan ihlaller, kullanıcıların kişisel bilgilerinin kötüye kullanımı ve şeffaflık eksikliği, bu durumun başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Özellikle sosyal medya platformlarından e-ticaret sitelerine kadar geniş bir yelpazede yaşanan güven zedelenmesi, dijital dünyada daha güçlü önlemler alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Ancak çözüm, yalnızca teknoloji şirketlerine düşmüyor; bireylerin de veri kontrolünü geri kazanması gerekiyor.

Haber Giriş Tarihi: 08.11.2025 17:27
Haber Güncellenme Tarihi: 08.11.2025 17:27

Son dönemde yapılan uluslararası araştırmalar, dijital güven kriziyle ilgili çarpıcı bulguları gözler önüne seriyor. Küresel çapta yürütülen 2023 Veri Güvenliği Anketi'ne göre katılımcıların yüzde 68'i kullandıkları platformların veri güvenliğini yeterince sağlayamadığını düşünüyor. Ayrıca yüzde 45'i sosyal medya hesaplarının güvende olmadığını hissettiklerini ifade ediyor. Bu oranlar, dijital hizmet sağlayıcılarına yönelik algının ne kadar olumsuz hale geldiğini açıkça gösteriyor. Araştırmanın bir diğer dikkat çeken noktası ise kullanıcıların yüzde 79’unun veri gizliliği endişesi nedeniyle dijital platformları daha az kullandığını belirtmesi.

Uzmanlar, bireylerin veri güvenliği konusunda farkındalıklarını artırmaları gerektiğini vurguluyor. Öncelikli adım, hangi uygulamanın hangi verilere erişim sağladığını anlamaktan geçiyor. Kullanıcıların büyük çoğunluğu, bir uygulamayı indirirken veya bir hizmete kaydolurken gizlilik sözleşmelerini okumadığını kabul ediyor. Ancak bu sözleşmelerdeki önemli detaylar kullanıcıların verilerinin kimlerle paylaşıldığını ve hangi amaçlarla kullanıldığını gözler önüne seriyor. Dijital dünyada daha bilinçli hareket etmek için bireylerin bu tür belgelere daha fazla dikkat etmesi gerekiyor.

Aynı zamanda, devletlerin ve regülatör kurumların güçlü yasal düzenlemeler getirmesi de kritik bir önem taşıyor. Avrupa Birliği’nin Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) bu alanda atılan önemli bir adım olarak görülürken, diğer ülkelerin de benzer politikalar geliştirmesi büyük bir ihtiyaç olarak öne çıkıyor. Daha katı düzenlemeler, hem bireylerin haklarını koruma altına alıyor hem de şirketleri daha şeffaf olmaya itiyor.

Öte yandan teknoloji şirketlerinin daha fazla sorumluluk alması şart. Yapay zeka ve büyük veri analitiği gibi alanlarda geliştirilen çözümler hem fırsatlar hem de tehditler barındırıyor. Şirketlerin inovasyona devam ederken kullanıcıların verilerini koruma konusunda etik bir duruş sergilemesi gerekiyor. Bu noktada şifreleme teknolojileri, uçtan uca güvenlik yöntemleri ve minimum veri paylaşımını teşvik eden sistemlerin kullanımı önem kazanıyor.

(Ramazan Gültaş)