
Yapılan bir çalışmaya göre, Türkiye’de 15-34 yaş aralığındaki üniversite mezunu gençlerde işsizlik oranı yüzde 23'e ulaşmış durumda. Bu oran, mevcut işgücü piyasasının yeterince istihdam sağlayamadığını ve üniversitelerin mezun ettiği bireylerin sahip olduğu eğitimle örtüşen alanlarda iş bulmakta zorluk yaşadığını ortaya koyuyor. Özellikle ekonomik dalgalanmalar, pandemi sonrası toparlanma süreci ve teknolojinin hızla değişen ihtiyaçlara uyumu, nitelikli iş gücü için bile ciddi zorluklar yaratıyor.
Bir başka çarpıcı bulgu ise diplomalı gençlerin çoğunluğunun mezuniyet alanları dışında, geçici ve vasıfsız işlerde çalışmak zorunda kalmaları. İnşaat sektöründe beden gücüyle çalışan mühendisler, perakende sektöründe asgari ücretle çalışan öğretmenler veya geçimini sağlamak için serbest çalışmayı tercih eden sosyoloji mezunları, adeta günümüzün çalışma hayatının çarpık bir yansıması. Mezuniyet alanı ile yapılan iş arasındaki bu uyumsuzluk, hem bireylerin doyum ve motivasyon kaybına yol açıyor hem de toplumdaki üretkenliği olumsuz etkiliyor.
Uzmanlar, bu duruma yol açan bazı temel sorunlara dikkat çekiyor. Eğitim sisteminin kalıcı yapısal reformlara ihtiyaç duyduğu, üniversite kontenjanlarının gerçek çalışma hayatının taleplerine uygun düzenlenmediği ve mesleki eğitime gereken önemin verilmediği uzun zamandır dile getirilmekte. Öte yandan, istihdama yönelik teşvik paketlerinin yetersiz kalması ve yeni mezunlar için stajdan işe geçiş süreçlerinin zorluğu gibi problemler de işsizliğin derinleşmesine sebep oluyor.
(Özkan Güngörmez)