Dövme yaptırmak kanser riskini artırabilir

Son yıllarda dövme yaptırmak, dünya genelinde hızla yükselen bir trend haline geldi ve adeta bireylerin kişisel hikayelerini veya estetik tercihlerini ifade etme biçimi olarak kabul ediliyor. Ancak dövme yaptırmanın sağlığımıza olan etkileri konusunda giderek daha fazla araştırma yapılması, bu estetik uygulamanın sanıldığı kadar masum olmayabileceğini ortaya koyuyor. Özel olarak hazırladığımız bu haberde, dövme yaptırmanın kanser riski ile bağlantısı olabileceği yönündeki bilimsel bulguları ve uzman görüşlerini inceledik.

Haber Giriş Tarihi: 06.03.2025 15:51
Haber Güncellenme Tarihi: 06.03.2025 15:51

Dövme mürekkebinin içeriği, bu tartışmanın ana odağını oluşturuyor. Dövme pigmentlerinde ağır metaller, kimyasal maddeler ve nanopartiküller gibi potansiyel olarak toksik bileşenlere rastlandığı yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıktı. Avrupa'da yapılan bir çalışmada, kırmızı dövme mürekkebinin yüksek düzeyde cilt hassasiyeti ve alerjik reaksiyonlara yol açabileceği; mavi ve yeşil pigmentler içerdiği iddia edilen bazı mürekkeplerin ise kanserojen maddeleri barındırabileceği tespit edildi. Özellikle deriye enjekte edilen bu kimyasalların, zamanla lenf düğümleri veya diğer organlara taşınarak sağlık açısından ciddi risklere neden olabileceği üzerinde duruluyor.

Konuyla ilgili görüştüğümüz Dermatolog Dr. Mehmet Kara, "Cildin altına enjekte edilen her kimyasal, vücudun bağışıklık sistemiyle etkileşime giriyor ve bu maddelerin uzun vadede hücresel değişimlere yol açabileceği düşünülüyor. Dövme yaptırmadan önce kullanılan boya ve uygulama metotları hakkında detaylı bilgi edinmek şart" diyor.

Öte yandan, dövme yaptırmayı güvenli bir şekilde gerçekleştirmek mümkün mü? Uzmanlar bu soruya da net bir çerçeve getiriyor. FDA onaylı pigmentlerin kullanılması, sterilizasyon süreçlerine uyulması ve doğru malzeme seçiminin yapılması gibi önlemler hem enfeksiyon riskini hem de potansiyel toksik etkileri azaltabilir. Ancak şu an için piyasadaki çoğu dövme boyasının bileşenleri kullanıcılar tarafından tam anlamıyla bilinmiyor.

(Fatma Hatun Altıkardeş)