
Uzmanlar, günlük belirli miktarda kahve tüketiminin vücuttaki antioksidan seviyelerini artırabildiğini ve hücrelerde meydana gelen serbest radikal hasarını azaltabildiğini ifade ediyor. Özellikle karaciğer, kolon ve cilt kanseri türleri üzerinde yapılan çalışmalarda, düzenli olarak kahve tüketiminin koruyucu etkisine dikkat çekiliyor. Araştırmacılar bu sonuçların, kahvede doğal olarak bulunan polifenoller, kafein ve diğer biyoaktif bileşenlerle ilişkili olabileceğini belirtiyor.
Harvard Üniversitesi'nden yapılan bir çalışmada, günde 2-3 fincan kahve içmenin belirli kanser türlerine yakalanma riskini yüzde 20 oranında azaltabileceği ortaya konuldu. Buna ek olarak İtalya'daki bir başka kapsamlı çalışmada, özellikle filtre kahve içen bireylerin kolon kanseri gelişme riskinin daha düşük olduğu saptandı. Ancak uzmanlar, burada kilit noktanın "dozunda tüketim" olduğuna vurgu yapıyor. Aşırı kahve tüketiminin, faydadan çok zarar getirebileceği uyarısında bulunan sağlık profesyonelleri, tüketim miktarını kontrollü ve dengeli bir şekilde ayarlamanın önemine işaret ediyor.
Her ne kadar bu bulgular umut verici olsa da, kahvenin mucizevi bir çözüm olarak görülmemesi gerektiği de belirtiliyor. Sağlıklı bir yaşam için dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve stres yönetimi gibi unsurların da dikkate alınması gerekiyor. Bununla birlikte kahve, doğru şekilde tüketildiğinde vücudu zararlı etkilere karşı destekleyebilecek bir içecek olarak değerlendiriliyor.
(Ayşe Candan)