
Uzmanların üzerinde durduğu en önemli noktalardan biri, yapay zekanın ebeveynlere kişiselleştirilmiş rehberlik sunabilmesi. Örneğin, gelişimsel süreçleri takip eden ve dikkat edilmesi gereken konularda öneriler sunan uygulamalar, anne babaların yükünü bir nebze de olsa hafifletiyor. Birçok yapay zeka temelli platform, bireysel ihtiyaca göre uyarlanmış programlar sunarak çocukların eğitimden beslenmeye kadar farklı alanlardaki ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı oluyor. Örneğin, bir çocuk okula başlamadan önce öğrenme zorlukları yaşarsa, bu yazılımlar erken tanı ve müdahale şansı tanıyabilir.
2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, genç ebeveynlerin yüzde 65’inden fazlası çocuklarının gelişimini desteklemek için yapay zeka uygulamalarını kullandıklarını belirtiyor. Aynı araştırmada, ebeveynlerin büyük bölümünün oyunlaştırılmış eğitim uygulamaları ve sosyal becerileri geliştiren programlar gibi hizmetlerden faydalandığı tespit edildi. Bu tür teknolojiler yalnızca çocuğa değil, aile bireylerine de eğitim vererek anne babaların bilinçlenmesini sağlıyor. Özellikle zaman yönetimi, öğrenim araçları önerisi ve yaşa uygun aktivite planlamasında önemli destekler sunabiliyor.
Ancak bu teknolojinin sadece olumlu yönlerinden bahsetmek yeterli olmaz. Eleştiriler de az değil. Bazı uzmanlar, yapay zeka destekli araçların ebeveynlerin doğal içgüdülerini geride bırakabileceğini ve tamamen teknolojiye bağımlı bir ebeveynlik anlayışı oluşturabileceğini savunuyor. Teknolojiden gelen önerilerin her zaman çocuğun bireysel ihtiyaçlarına uygun olmayabileceği de başka bir endişe konusu. Ayrıca verilerin güvenliği ve gizliliği hakkında sorular da sıkça gündeme geliyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)