
Son araştırmalara göre Türkiye, enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 70’ini ithalat yoluyla karşılıyor. Bu durum hem ekonomik harcamaları artırıyor hem de enerji güvenliği açısından ülkede risk oluşturuyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporu, Türk ekonomisinin enerji fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı savunmasız olduğunu ortaya koyarken, dış ticaret açığının büyük bir kısmının enerji ithalatından kaynaklandığını vurguluyor.
Enerji bağımlılığının politik bir boyutu da var. Türkiye’nin enerji tedarik ettiği ülkelerle ilişkilerindeki hassasiyet, zaman zaman dış politikada üzerinde baskı yaratıyor. Örneğin, Rusya ile doğalgaz anlaşmaları ve Ortadoğu'daki petrol ithalatı, bu bölgelerde yaşanan siyasi krizlerde Türkiye’nin elini zayıflatabiliyor. Bazı uzmanlara göre bu durum, ülkenin dış politikada daha az etkin olmasına neden oluyor.
Ancak çözüm yolları da yok değil. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar son yıllarda hız kazanmış durumda. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi alternatif kaynakları değerlendiren Türkiye, enerji bağımlılığını azaltmak için önemli adımlar atıyor. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında hayata geçirilen projelerle, hem üretimde çeşitlilik sağlanması hem de yerel kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılması hedefleniyor.
Yine de halen yenilenebilir enerji oranı toplam tüketimin yalnızca yüzde 15’ini karşılıyor. Bu oranı artırmak ve enerji verimliliği konusundaki adımları hızlandırmak, ekonomik istikrar açısından kritik öneme sahip. Uzmanlar, teknoloji transferi ve yerli üretimin desteklenmesiyle dışa bağımlılığın ortadan kaldırılabileceğini belirtiyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)