
Araştırmalar, bu tür baskıların özellikle sosyal medya kullanımının artışıyla birlikte daha da güçlendiğini ortaya koyuyor. Özellikle ergen kızların, toplumsal zayıflık idealine uymak için sağlıksız diyetler uyguladığını, hatta bazılarının yeme bozuklukları geliştirdiğini gösteren veriler dikkat çekici boyutta. Geçtiğimiz yıl Avrupa’da yapılan bir araştırmada, 13-18 yaş arası gençlerin %40'ının, sosyal medyada gördükleri içerikler nedeniyle kilo ve görünüş kaygısı yaşadığı saptandı. Türkiye'de yapılan benzer bir çalışmada ise bu oranın %35’e ulaştığı görülüyor.
Uzmanlar, ebeveynlere ve eğitimcilere, ergenlik dönemi bireyleri üzerinde toplumun dayattığı kusursuz beden algısının etkilerini kontrol altına almaları için uyarılarda bulunuyor. Sağlıklı bir bedenin tek tip olmadığı konusunda ebeveynlerin çocuklarına destek olması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, sosyal medyada yer alan zararlı içeriklere karşı farkındalık yaratmanın önemine vurgu yapılıyor.
Psikologlara göre, ergenlik döneminde oluşan bu tür kaygılar bireyin özgüveni üzerinde uzun vadeli etkiler bırakabiliyor. Özellikle kilo ile ilgili endişeler, ilerleyen yaşlarda depresyon ve anksiyeteye yol açabiliyor. Önleyici rehberlik programlarının ve beden pozitifliği temalı kampanyaların arttırılmasının gençler üzerindeki olumlu etkileri ise gelen raporlarla desteklenmiş durumda.
(Dilvin Altıkardeş)