Son dönemde finansal dolandırıcılık vakalarının sayısındaki artış, hem bireylerin hem de kurumların güvenliğini tehdit etmeye devam ediyor. Özellikle dijitalleşmenin hız kazanmasıyla birlikte, dolandırıcılar teknolojiyi kullanarak daha sofistike yöntemler geliştirmekte ve çoğu zaman mağdurların dikkatini çekmeden harekete geçmekteler.
Uzmanlar, artışın en büyük nedenlerinden birini dijital okuryazarlığın yeterince gelişmemiş olmasına bağlıyor. Türkiye Bankalar Birliği tarafından yayımlanan verilere göre, bu yılın yalnızca ilk yarısında siber dolandırıcılık vakaları geçen yılki toplamı neredeyse geçti. İnternet üzerinden yapılan sahtekarlılıkların yanı sıra telefonla gerçekleştirilen kimlik avı senaryoları da ciddi bir tehdit oluşturuyor. Özellikle banka veya resmi kurum çalışanı gibi davranarak insanlardan kişisel bilgi talep eden dolandırıcılar, mağdurların hesaplarına erişim sağlayıp büyük maddi kayıplara yol açıyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, dolandırıcılık mağdurlarının yüzde 60'tan fazlası 35 yaş üstü bireylerden oluşuyor. Teknolojiye daha az hakim olan bu yaş grubunun, özellikle kişisel bilgilerini paylaşma ve güvenilir olmayan bağlantılara tıklama konusunda daha kırılgan olduğu belirtiliyor. Bunun yanı sıra, genç nüfus içindeki dolandırıcılık mağdurlarının sayısında da dijital hırsızlık tekniklerinin çeşitlenmesiyle artış gözlemlendi.
Uzmanlar, bireysel farkındalığın artırılması gerektiğinin altını çiziyor. Dolandırıcılık riskine karşı alınabilecek bazı önlemler arasında şunlar öneriliyor: Güvenlik şifrelerinin sık sık değiştirilmesi, bilinmeyen e-postalar ve sayfalardan uzak durulması, banka bilgilerini asla üçüncü kişilerle paylaşmama, resmi kurumlarla yapılan iletişimlerde doğrulama adımlarının ihmal edilmemesi. Ayrıca, bankaların ve ilgili düzenleyici kurumların bu konuda daha geniş çaplı bilgilendirme kampanyaları düzenlemesi bekleniyor.
(Ramazan Gültaş)