
Uzmanların yürüttüğü güncel araştırmalara göre, bu rahatsızlık, hormonal değişimlerin ağız dokuları üzerindeki etkisi sebebiyle ortaya çıkabiliyor. Gebelik süresince artan östrojen ve progesteron seviyeleri, özellikle diş eti dokularında hassasiyeti artırıyor. Eğer ağız hijyeni ihmal edilirse, diş eti bölgesinde yoğun iltihaplanmalar görülüyor ve bu durum zamanla doku büyümelerine neden oluyor.
Yapılan bilimsel çalışmalara göre, iyi huylu gebelik tümörü olarak tanımlanan bu durum tıbben "gebelik epulisi" adıyla biliniyor. Genellikle ağrısız olan ve yüzde 1 ila 5 oranında hamileliklerde görülen bu durum, bazen kanamalara ya da ağız içindeki rahatsızlıklara yol açabiliyor. Nesnel veriler, bu tür büyümelerin doğum sonrası büyük oranda kendiliğinden kaybolduğunu ortaya koysa da bazı vakalarda cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulabiliyor.
Yayımlanan raporlara göre, gebelikte her üç kadından biri diş eti problemleriyle mücadele ediyor. Uzmanlar bu süreçte diş hekimi kontrollerinin aksatılmaması gerektiğini vurguluyor.
Diş eti büyümeleri genellikle hamileliğin ikinci üç aylık dönemiyle birlikte belirgin hale geliyor. Bu süreçte, ani ortaya çıkan bu kitleler anne adayını endişelendirse de genellikle ciddi bir risk taşımıyor. Ancak herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmamak adına hekime başvurmak önem taşıyor. Özellikle yemek sırasında kanama veya hassasiyet şikayetleri varsa, bu durum ilerlemiş bir diş eti rahatsızlığının sinyali olabilir.
Gebelik esnasında hormonal değişimlerin kontrol edilemez olduğunu ancak gerekli önlemlerle ağız sağlığını korumanın mümkün olduğunu belirten uzmanlar, bu tür sorunların gelecekte daha ciddi periodontal problemlere zemin hazırlayabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Hamilelik döneminde sağlıklı bir ağız bakım rutini oluşturmanın hem anne hem de bebeğin genel sağlığı açısından büyük katkılar sağlayacağına dikkat çekiliyor.
(Dilvin Altıkardeş)