
Uzmanlar, gece vakti ağız sıcaklığının, tükürük akış hızının azalması ve uzun süreli hareketsizliğin bu flora üzerindeki etkilerini inceledi. Tükürük akışının yavaşlaması, ağız içinde bazı bakterilerin üremesini kolaylaştırırken, diğerlerini baskılayabiliyor. Özellikle oksijensiz ortamda üreyen bakteriler, bu saatlerde daha aktif hale geliyor. Buna bağlı olarak sabahları yaşanan kötü ağız kokusu sorunlarının temel nedenlerinden biri de bu biyolojik süreç olarak öne çıkıyor.
Yemek borusu florası da benzer şekilde uyku sırasında farklı tepkiler sergiliyor. Gece mide asidinin yukarı doğru hareketi (reflü) gibi durumlar, yemek borusundaki doğal bakteriyel yapıyı etkileyebiliyor. Uzun vadede bu tür değişimler, yemek borusunda inflamasyon ya da daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Araştırmalar, ağız ve yemek borusu florasında meydana gelen bu tür değişimlerin diyetle, uyku düzeniyle ve hijyen alışkanlıklarıyla kontrol edilebileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, gece yatmadan önce diş fırçalamanın, dil yüzeyinin temizlenmesinin ve mümkünse antibakteriyel ağız suları kullanımının bu durumu dengelemeye yardımcı olabileceğini belirtiyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)