
Sürdürülebilir üretim ve çevre dostu materyallere olan talebin arttığı günümüzde, Türkiye kozmetik alanında bu talepleri karşılayabilecek potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Üniversitelerde yapılan araştırmalar, Ar-Ge merkezlerinde geliştirilen yerli formüller ve bu çalışmaların global pazarda yer bulması, Türkiye’nin kozmetik vizyondaki etkin rolünü pekiştiriyor. Örneğin, ülke genelinde yetişen bitkisel ürünler, organik cilt bakım serilerinin oluşturulmasında doğal bir zemin sunuyor.
Türkiye'nin sahip olduğu çeşitlilik, kozmetik sektörüne zengin içerik sağlayarak inovasyonun kapılarını aralıyor. Özellikle Anadolu coğrafyasındaki bitki türleri ve bu bitkilerden elde edilen doğal yağlar, birçok marka tarafından ilgiyle karşılanıyor. Buna ek olarak, dijitalleşme sayesinde online satış platformlarının popülerleşmesiyle birlikte, Türk kozmetik markalarının uluslararası pazarda hızla büyüdüğü gözlemleniyor.
Yerli üretim odaklı bu yükselen trend, aynı zamanda kadın girişimcilerin liderliğinde daha da büyük bir hareket alanı kazanıyor. Kadın girişimciler tarafından kurulan markalar, doğal ve yerli hammaddelerle oluşturulan yenilikçi tasarımlarıyla adından söz ettiriyor. Bu durum hem iç pazarda hem de dünya genelinde “Türk kozmetiği” algısını güçlendirmeye devam ediyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)