
Araştırma bulguları, genç girişimcilerin özellikle yenilikçi iş fikirleriyle ekonomide hareketlilik sağladığını ortaya koyuyor. Özellikle bilgi teknolojileri, e-ticaret ve yapay zeka gibi sektörlerde faaliyet gösteren start-up’lar, hem yurt içi hem de yurt dışı pazarda rekabet gücü kazanıyor. Bu girişimler yalnızca istihdam yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda ülke ekonomisine döviz girdisi sağlayarak büyümenin sürdürülebilirliğine katkıda bulunuyor.
Uzmanlar, genç girişimcilerin başarısında, devlet desteklerinin ve kuluçka merkezlerinin büyük payı olduğunu vurguluyor. TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kuruluşların verdiği teşviklerden daha fazla yararlandıkları belirtilen gençler, aynı zamanda üniversiteler aracılığıyla da mentorluk desteği alıyor. Bunun sonucunda, daha sağlam iş modelleri geliştirebiliyor ve sürdürülebilir büyüme stratejileri oluşturabiliyorlar.
Bir diğer önemli nokta ise genç neslin dijital çağı yakalamadaki başarısı. Pandemi sürecinde dijital dönüşümün hız kazanması ile birlikte mobil uygulamalar, online eğitim platformları ve uzaktan çalışma araçları gibi girişimler öne çıktı. Genç girişimciler, bu değişime hızla adapte olarak hem bireylerin hem de işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretiyor.
Bununla birlikte, uzmanlar gençlerin karşılaştığı zorluklara da dikkat çekiyor. Sermaye eksikliği, piyasa belirsizlikleri ve rekabetin yoğun olması gibi sorunlar genç girişimcilerin uzun vadeli başarısını zorlaştırabiliyor. Ancak desteklerin arttırılması ve finansmana erişimin kolaylaştırılması durumunda, bu potansiyelin daha da yükselebileceği belirtiliyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)