Günümüzde teknoloji, hem bireysel hem de toplumsal alanlarda sınırların ötesine geçmeyi mümkün kılarken, genç girişimcilerin bu değişim sürecindeki rolü giderek daha belirgin hale geliyor. Özellikle Türkiye’de, gençlerin teknolojiye olan ilgisi, ufuk açıcı projelerin hayata geçmesine ve küresel bir etki yaratmalarına zemin hazırlıyor. Bu durum sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel dönüşümlere de kapı aralıyor.
Son dönemlerde yapılan araştırmalar, genç nesil arasında girişimcilik potansiyelinin artış gösterdiğini kanıtlıyor. Türkiye Girişimcilik Vakfı’nın 2023 raporuna göre, genç girişimcilerin yüzde 65’i teknolojiyi temel alarak yenilikçi iş modelleri geliştiriyor. Özellikle yapay zekâ, blok zinciri ve sürdürülebilirlik odaklı teknolojilere olan ilgi dikkat çekiyor. Raporda ayrıca, gençlerin dörtte birinin yurt dışına açılmayı hedeflediği, bunun da Türkiye için global pazarlarda önemli fırsatlar sunduğu belirtiliyor.
Örnek olarak İzmir’de kurulan bir start-up, görme engelliler için artırılmış gerçeklikle çalışan bir navigasyon sistemi geliştirdi ve bu proje kısa sürede uluslararası yatırımcıların ilgisini çekti. Benzer şekilde, Ankara merkezli bir ekip ise blok zinciri teknolojisiyle tarım üretim süreçlerini takip eden bir sistem geliştirerek sürdürülebilirlik hedeflerini destekleyen bir girişim başlattı. Bu tür projeler, Türkiye’deki genç girişimcilerin sadece mevcut sorunlara çözüm sunmakla kalmayıp aynı zamanda geleceğe yönelik kalıcı değerler oluşturma konusundaki yetkinliklerini de gözler önüne seriyor.
Ancak bu potansiyelin daha geniş çapta değerlendirilmesi için bazı destek mekanizmalarının güçlenmesi gerektiği de göz ardı edilmemeli. Genç girişimcilerin marka oluşturma, finansmana erişim ve yeterli mentorluk alabilme süreçlerinde hala çeşitli zorluklarla karşılaştığı ifade ediliyor. TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumların sağladığı hibeler ve eğitim programları bu noktada kritik bir önem taşıyor. Uzmanlara göre sürdürülebilir bir girişimcilik ekosisteminin oluşması, hem devletin hem özel sektörün ortak çabalarıyla mümkün.
(Özkan Güngörmez)