
Son yapılan araştırmalar, erken yaşta kodlama eğitimi alan çocukların problem çözme, analitik düşünme ve yaratıcılık gibi temel yeteneklerini önemli ölçüde geliştirdiğini ortaya koyuyor. Özellikle TÜBİTAK ve Avrupa Birliği destekli projelerde toplanan verilere göre, kodlama eğitimi alan gençler, yalnızca teknoloji sektöründe değil, disiplinler arası yaklaşım gerektiren farklı meslek dallarında da daha avantajlı bir konuma geçiyor. Örneğin, Harvard Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada, bilişim teknolojilerine hakim gençlerin 21. yüzyılın iş gücündeki yerinin giderek daha önemli hale geleceği vurgulanıyor.
Üstelik günümüz eğitim sisteminde kodlamanın yalnızca bir teknik beceri olarak değil, aynı zamanda düşünme biçimi geliştirmek amacıyla entegre edilmesi gerektiği görüşü yaygınlaşıyor. Bu kapsamda birçok ülke ilkokul müfredatına kodlama derslerini eklerken, Türkiye'de de benzer atılımlar dikkati çekiyor.
Kodlama eğitiminin gelecekteki bireyler üzerindeki etkisi yalnızca bireysel başarılarla sınırlı kalmıyor; toplumsal dönüşümün önünü açma noktasında da büyük etkiye sahip. Uzmanlar, dijital okuryazarlığın bir uzantısı olarak görülen bu beceriler sayesinde, ülkelerin küresel platformda rekabet gücünün artacağına dikkat çekiyor.
(Özkan Güngörmez)