
Türkiye genelinde 5 bin genç üzerinde yapılan bir araştırmadan elde edilen verilere göre, günde 5 saatten fazla sosyal medya kullanan gençlerin yüzde 78'inde kaygı bozukluğu semptomlarına rastlandı. Bunun yanı sıra, sürekli çevrimiçi olma zorunluluğu hissetmek, sosyal medya üzerinden beğeni veya onay alma ihtiyacını tetikleyen bir döngü yaratarak psikolojik baskıyı artırıyor. Araştırmayı yürüten ekipte yer alan uzman psikologlar, dijital dünyanın özellikle genç bireylerde gerçeklik algısını değiştirdiğini ve sosyal karşılaştırma hissini artırarak özgüven zedelenmesine yol açtığını belirtiyor.
Uzmanlar, bu durumun önüne geçmek adına hem ailelere hem de eğitimcilere önemli görevler düştüğünü vurguluyor. Psikolog Ayşe Karaman, dijital dünyada geçirilen süreye sınır koymanın ve gençlere yüz yüze sosyal ilişkileri geliştirebilecekleri ortamlar yaratmanın önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, dijital detoks konseptlerinin tanıtılmasının ve dijital medya okuryazarlığının eğitim sistemine entegre edilmesinin gerekliliği belirtiliyor.
Diğer yandan, araştırma bulguları, psikolojik destek arayışında bulunan gençlerin oranında da artış olduğunu gösteriyor. Geçmiş yıllara kıyasla kaygı bozukluğu sebebiyle terapiye yönelen birey sayısı yüzde 45 oranında artmış durumda. Uzmanlar bu göstergelerin, gençlerin yalnızca fiziksel değil zihinsel sağlıklarına da daha fazla özen gösterme gerekliliğini açıkça ortaya koyduğuna dikkat çekiyor.
(Dilvin Altıkardeş)