
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, son altı ay içerisinde gıda fiyatları yüzde 35, enerji fiyatları ise yüzde 50 oranında artış gösterdi. Bu tablo, hane halkının üzerindeki ekonomik yükü önemli ölçüde artırdı. Gıda fiyatlarındaki artış özellikle temel tüketim ürünlerini etkilerken, enerji tarafında elektrik ve doğalgaz zamları ön plana çıkıyor.
Piyasaları değerlendiren uzmanlar, bu artışların nedenlerini çeşitli başlıklar altında topluyor. Tarım üretiminde yaşanan düşüş, artan maliyetler ve iklim değişikliğinin etkisiyle azalan verimlilik gıda fiyatlarındaki yükselişin başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Öte yandan, enerji sektöründe küresel petrol ve doğalgaz fiyatlarının artışı, yerel piyasalara doğrudan yansıyan bir diğer faktör olarak öne çıkıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayımlanan son rapora göre, dünya çapında gıda fiyat endeksinde tarihi bir yükseliş kaydedildi. Raporda, bu artışın düşük gelir seviyesine sahip ülkelerde açlık riskini artırabileceği belirtiliyor. Türkiye’de ise özellikle dar gelirli aileler için hayat pahalılığı her geçen gün daha görünür hale geliyor.
Enerji tarafında ise Avrupa’da yaşanan doğal gaz krizinin etkileri Türkiye'ye de yansıyor. Enerji Mühendisleri Derneği’nin hazırladığı raporda, enerji ithalatına bağımlılığın artışıyla yurtiçi fiyatlarda kontrolün zorlaştığı vurgulanıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının yetersiz kullanımı da bu krizle başa çıkmayı zorlaştıran bir başka etken olarak değerlendirilmekte.
Ekonomistler, bu olağanüstü fiyat artışlarının enflasyonist baskıyı artırdığına ve halkın alım gücünü ciddi şekilde zayıflattığına dikkat çekiyor. Çözüm önerileri arasında ise tarımda yerli üretimin desteklenmesi, enerji sektöründe çeşitliliğin artırılması ve uzun vadeli fiyat istikrar politikalarının uygulanması gibi adımlar bulunuyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)