
Uzmanlar, glüten duyarlılığı veya çölyak hastalığı gibi teşhis edilmiş bir sağlık sorunu olmadıkça glütensiz beslenmenin genel sağlık için ekstra bir fayda sağlamadığını vurguluyor. Çölyak hastalığı, ince bağırsakta glütene karşı ciddi bir bağışıklık tepkisine yol açabilen bir rahatsızlıkken, glüten hassasiyeti olan bireylerin ise belli seviyelerde rahatsızlık hissetmeleri söz konusu olabilir. Ancak bu durumlar belirli bir kesim için geçerli ve herkesin aynı beslenme kısıtlamalarına uyması gerektiği anlamına gelmiyor.
Ohio Eyalet Üniversitesi tarafından yayımlanan bir araştırmada, glütensiz diyetin yanlış uygulanması durumunda temel besin ögelerinin eksik alınabileceği ifade edildi. Araştırma, özellikle buğday ve diğer tahıllardan uzak durulduğunda B grubu vitaminleri, demir ve lif alımının azalabileceğine dikkat çekiyor. Bu bağlamda dengeli ve bilinçli bir diyetin önemi bir kez daha gözler önüne seriliyor.
Öte yandan, glütensiz ürünlerin genellikle işlenmiş ürünler olduğu ve aşırı tüketimlerinde şeker içeriği yüksek, lif içeriği düşük olabileceği de belirtiliyor. Bu durum, kilo artışına ya da insülin direnci gibi uzun vadeli metabolik rahatsızlıklara davetiye çıkarabilir.
(Sema Yüksel Güngörmez)