
Türkiye genelinde 18-35 yaş arasındaki bireylerle yapılan bir anket, katılımcıların yüzde 62’sinin gönüllü bir faaliyete en az bir kez katıldığını gösteriyor. Aynı araştırmaya göre, gönüllük etkinliklerine katılmadığını belirten yüzde 38’lik kesimin büyük bir kısmı, zaman eksikliği ya da bilgi yetersizliği gibi nedenleri dile getiriyor. Bu durum, toplumda gönüllülüğe ilişkin farkındalık çalışmalarının artırılması gerektiğini işaret ediyor.
Uzmanlara göre, gönüllülük hareketlerinde artışın birkaç temel nedeni var. Bunların başında sosyal medyanın etkisi geliyor. Özellikle çevrimiçi platformlar üzerinden oluşturulan topluluklar, bireyleri hızla organize edebiliyor ve belirli projelere yönlendirebiliyor. Örneğin, çevre temizliği projeleri, kırsal alandaki eğitime destek kampanyaları ve sosyal yardımlaşma faaliyetleri, gönüllülerin katkılarıyla daha başarılı sonuçlar elde ediyor.
Dijitalleşmenin yanı sıra, kurumların da çalışanlarını gönüllülük faaliyetlerine teşvik ettiği görülüyor. Birçok şirket, çalışanlarına sosyal sorumluluk projelerinde yer alma imkanı sağlıyor; bazıları bu tür etkinliklere özel olarak bütçe ayırarak doğrudan destek veriyor.
Araştırma sonuçlarına göre, gönüllü faaliyetlerin bireyler üzerindeki olumlu etkileri de oldukça dikkat çekici. Katılımcıların yüzde 78’i gönüllülük çalışmaları sayesinde kendilerini daha faydalı hissettiklerini ifade ederken, yüzde 85’i bu tür etkinliklerin toplumsal bağları güçlendirdiğini düşünüyor. Uzmanlar ise desteğin sadece bireysel fayda açısından değil, toplumsal yardımlaşma ve dayanışmayı canlandırma yönünden kritik öneme sahip olduğuna vurgu yapıyor.
(Ayşe Candan)