Güneş enerjisi teknolojileri, son yıllarda hızla yayılmaya devam ediyor ve bu alandaki gelişmeler günlük hayatımıza doğrudan etki etmeye başlıyor. Artık apartmanlarda ortak enerji üretimine imkan tanıyan yeni bir dönem başlıyor. Çatılara kurulan güneş panelleri sayesinde hem çevre dostu enerji üretimi sağlanıyor hem de bireysel elektrik faturaları ciddi ölçüde düşürülüyor.
Uzmanlar, apartmanlar için kurulacak ortak güneş enerjisi sistemlerinin sadece ekonomik fayda değil, aynı zamanda toplumsal bir enerji dönüşüm hareketinin öncüsü olabileceğini belirtiyor. Yapılan araştırma sonuçları, güneş enerjisinden elde edilen elektriğin maliyetinin bugün fosil yakıtlara dayalı geleneksel yöntemlerin çok altına düştüğünü ortaya koyuyor. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın yayınladığı rapora göre, güneş enerjisi 2023 itibarıyla dünyada en ucuz enerji üretim kaynaklarından biri olarak konumlanmış durumda.
Türkiye’nin doğa dostu teknolojilere artan ilgisi ışığında, apartmanların çatılarına güneş panelleri kurulması, hem bireysel hem de toplumsal fayda sağlamak üzere önemli bir adım olarak görülüyor. Yapılan pilot projelerden elde edilen veriler de bu girişimlerin ne denli etkili olduğunu kanıtlıyor. Örneğin, İzmir’de bir apartmanda hayata geçen ortak güneş enerjisi üretim sistemi, sadece iki yıl içerisinde başlangıç maliyetini amorti etmeyi başardı. Bu süreçte apartman sakinleri yüzde 40’a varan enerji tasarrufu sağladı ve karbonsuz enerjiyle çevreye olumlu katkıda bulundu.
Ancak bu dönüşümle ilgili bazı yasal düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor. Hukuki altyapıda yapılacak iyileştirmeler, bu modeli geniş çapta uygulamaya koymanın önünü açabilir. Yasa gereği ortak alanların enerji üretimi için kullanılması ve üretilen enerjinin şeffaf bir şekilde dağıtılması konusunda açık hükümler bulunması gerekiyor. Bu düzenlemeler hayata geçirildiğinde Türkiye’de apartman bazında enerji üretimi modeli daha yaygın kullanılabilir hale gelecek.
(Özkan Güngörmez)