Son dönemde yapılan araştırmalar, hanehalklarının borçluluk oranlarının önemli ölçüde yükseldiğini ortaya koyuyor. Ekonomik koşullar ve tüketici davranışlarındaki değişimler, vatandaşların finansal yükünü artırırken kredi kartı borçları ve bireysel krediler en dikkat çeken kalemler arasında yer alıyor.
Uzmanlar, özellikle enflasyonun etkisi ve yükselen faiz oranlarının borçlanmayı daha da tetiklediğini vurguluyor. Bununla birlikte temel ihtiyaç harcamalarındaki artışın hane bütçelerini zorladığı ve birçok ailenin borçlanmaya mecbur kaldığı belirtiliyor. Çalışmalar, son bir yıl içerisinde bireysel kredilere olan talebin yüzde 20 oranında arttığını gösteriyor. Bu artışla birlikte insanlar, günlük giderlerini karşılamak için dahi krediye yönelmek zorunda kalıyor.
Yetkililer, kredi ve borçlanma konusunda temkinli olunması gerektiği konusunda uyarılarda bulunurken, finansal okuryazarlığın artırılması ve tasarruf bilincinin güçlendirilmesinin önemine dikkat çekiyor. Ancak kredilere erişimin kolay olması, bir yandan ekonomik canlılığı desteklerken diğer yandan hanehalklarını büyük bir borç yüküyle karşı karşıya bırakıyor.
Vatandaşın artan borçluluk oranı ayrıca finans sektörü için de kritik bir durum yaratıyor. Borçların ödenmeme riskinin artması sektördeki dengeleri sarsabilirken, ödeme kolaylıkları ve yapılandırma seçeneklerine olan ihtiyacı da gözler önüne seriyor.
Bu finansal dalgalanmaların önümüzdeki dönemde de etkisini sürdürmesi bekleniyor. Ekonomistler, bireylerin gelir-gider dengelerini sağlamaya yönelik bilinçli adımlar atmalarını ve gereksiz harcamalardan kaçınmalarını öneriyor. Hanehalklarının finansal durumunu iyileştirmek için toplum genelinde farkındalık çalışmaları yapılması gerektiği belirtilmekte.
(Sema Yüksel Güngörmez)