
Sağlık sektöründeki uzmanlarla yapılan görüşmeler ve elde edilen verilere göre, bu tablonun ortaya çıkmasında birkaç temel etken bulunuyor. İlk olarak, pandemi sonrası sağlık hizmetlerine olan yoğun talep ve artan hasta sayısı bu süreci tetikleyen unsurlardan biri. Pandemi döneminde ertelenen rutin kontrol ve operasyonların biriktiği düşünülürken, normale dönüş sürecinde hastanelerin kapasite sorunu yaşamaya başlaması da net bir şekilde görülmekte.
İkinci önemli neden ise sağlık çalışanlarının yetersizliği. Özellikle son yıllarda ihraç edilen veya meslek değiştiren hekim sayısındaki artış, mevcut sistemin yükünü ciddi şekilde artırmış durumda. Yapılan araştırma, bir hekimin günlük baktığı hasta sayısının dünya standartlarının çok üzerinde olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum yalnızca hasta memnuniyetsizliğine değil, sağlık çalışanlarının tükenmişlik sendromu yaşamasına ve dolaylı olarak hizmet kalitesinin düşmesine sebep oluyor.
Öte yandan, teknolojik altyapıdaki eksiklikler de vatandaşların randevu alma süreçlerini daha karmaşık bir hale getirmekte. Merkezî Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu almak isteyen birçok kişinin sistemde yaşadığı aksaklık nedeniyle zaman kaybettiği ve bazen günlerce sıra bulamadığı ifade ediliyor. Bu tür sorunlar, özellikle dijital çözümlere alışkın olmayan hasta gruplarında yoğun bir şekilde hissediliyor ve acil servislere yüklenmeye sebep oluyor.
Çözüm için atılması gereken adımlar oldukça kritik. Uzmanlar, öncelikle sağlık çalışanı sayısının artırılması ve yeni mezun hekimlerin iş gücüne hızlı bir şekilde kazandırılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, hastanelerde kullanılan teknolojik altyapının modernize edilmesi ve MHRS sisteminin kapasitesinin büyütülmesi zaman kaybetmeden çözülmesi gereken başlıca sorunlardan biri olarak öne çıkıyor.
Hastane kuyrukları geçmişte sağlık sektörünün kronik problemlerinden biri olarak tarihe geçmişti. Ancak bugünkü tablo, eskiden alınan derslerin yeterince uygulanmadığını göstermektedir. Ülke genelinde sağlıklı bir çözüm için ilgili kurumların hızlı bir şekilde harekete geçmesi gerekiyor çünkü mevcut kaynaklarla sürdürülebilir bir sağlık hizmeti sunmak her geçen gün daha zor hale geliyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)