Hava kirliliği, dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir sorun olarak alarm vermeye devam ediyor. Sanayileşme, artan motorlu taşıt sayısı, fosil yakıt tüketimi ve ormansızlaşma gibi faktörler, özellikle büyük şehirlerde halk sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşıyor. Yapılan son araştırmalar, hava kirliliğinin hem çevresel hem de insan sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dair çarpıcı veriler ortaya koyuyor.
Uzmanlar, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) hava kalitesi standartlarının birçok şehirde aşırı şekilde aşıldığını belirtiyor. Türkiye'de yapılan çalışmalara göre, özellikle kış aylarında artan kömür kullanımı hava kirliliği seviyelerini tehlikeli boyutlara taşıyor. TÜİK verileri ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın gözlem raporlarına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde yılın belirli dönemlerinde partikül madde (PM 2.5) oranları uluslararası sınır değerlerin çok üzerinde seyrediyor.
Son olarak, bir üniversite tarafından gerçekleştirilen araştırma, uzun süre kirli havaya maruz kalmanın kalp-damar hastalıklarından solunum problemlerine, hatta kansere kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açabildiğini ortaya koydu. Araştırmanın sonuçları, her yıl sadece Türkiye'de on binlerce kişinin hava kirliliği kaynaklı birtakım rahatsızlıklarla hayatını kaybettiğini gösteriyor. Bunun yanı sıra, hava kirliği ekonomiye de zarar veriyor; iş gücü kaybı ve sağlık harcamaları ülke genelinde ciddi maliyetlere neden oluyor.
Hava kirliliğiyle mücadele kapsamında alınması gereken önlemler arasında daha temiz enerji kaynaklarına geçiş, yeşil alanların artırılması ve toplu taşımanın teşvik edilmesi gibi adımlar ön plana çıkıyor. Ancak uzmanlar, sadece bireysel değil topyekûn bir farkındalık ve iş birliğinin şart olduğunu vurguluyor.
(Dilvin Altıkardeş)