Havacılık sektörü, teknolojik gelişmeler, sürdürülebilirlik politikaları ve dijitalleşme sayesinde yeni bir dönüşüm sürecine giriyor. Hem ticari hem de askeri havacılıkta yaşanan ilerlemeler, yakıt verimliliğini artırmayı, karbon salınımını düşürmeyi ve dijitalleşme ile operasyonel süreçleri daha verimli hale getirmeyi hedefliyor.
Son yıllarda havacılık sektöründe karbon salınımını azaltmak için alternatif yakıt teknolojileri ön plana çıkıyor. Özellikle elektrikli ve hibrit motorlu uçak projeleri büyük ilgi görüyor.
Airbus ve Boeing gibi büyük üreticiler, tamamen elektrikli veya hibrit motorlu uçak geliştirmek için çalışmalarını hızlandırdı.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) ve Baykar gibi yerli şirketler, yeni nesil insansız hava araçları (İHA) ve elektrikli uçaklar için Ar-Ge çalışmalarına devam ediyor.
Sürdürülebilir Havacılık Yakıtları (SAF), fosil yakıtlara kıyasla %80’e varan karbon salınımı azaltımı sağlıyor. Pek çok havayolu şirketi, 2025 itibarıyla SAF kullanımını artırmayı planlıyor.
Dijitalleşme ve yapay zeka teknolojileri, havacılık sektöründe büyük bir dönüşüm yaratıyor.
Otonom uçuş sistemleri, pilotların iş yükünü azaltarak daha güvenli uçuşlar sağlıyor. Yapay zeka destekli bakım sistemleri, uçak arızalarını önceden tespit ederek maliyetleri düşürüyor. Havalimanlarında yüz tanıma teknolojileri, güvenlik önlemlerini artırarak yolcu geçişlerini hızlandırıyor.
Türkiye, havacılık ve savunma sanayisindeki yatırımlarıyla küresel pazarda önemli bir konum elde etmeyi hedefliyor.
-- Milli Muharip Uçak KAAN, Türk Hava Kuvvetleri’nin gelecekteki en önemli hava gücü olacak. -- TUSAŞ ve Baykar tarafından geliştirilen insansız hava araçları (İHA) ve insansız savaş uçakları, uluslararası alanda büyük ilgi görüyor. -- THY ve Pegasus gibi büyük havayolu şirketleri, uçuş ağlarını genişleterek Türkiye’yi küresel havacılık merkezi haline getirmeyi planlıyor.
(Özkan Güngörmez)