
Son yapılan bir araştırmada, halka açık yüzme havuzlarının %40’ında bakteriyel ve viral enfeksiyonlara neden olabilecek mikrobiyolojik risklerin tespit edildiği belirtiliyor. Bu mikroorganizmalar arasında en sık rastlananlar; deri enfeksiyonlarına sebep olan Staphylococcus aureus, bağırsak enfeksiyonlarıyla ilişkilendirilen E. coli ve göz ile kulak enfeksiyonlarına neden olabilecek Pseudomonas aeruginosa gibi türler. Aynı zamanda klor düzeylerinin yetersiz olması nedeniyle norovirüs gibi daha ciddi salgınlara da yol açılabileceği vurgulanıyor.
Enfeksiyon riskini artıran bir diğer önemli etken ise kişisel hijyen alışkanlıkları. Uzmanlar, havuza girmeden önce ve çıkarken duş alma alışkanlığının yaygınlaşmasının bu riskleri büyük ölçüde azaltacağına dikkat çekiyor. Ayrıca, bebek bezleri veya hijyen eksikliği bariz olan kişilerle aynı ortamda bulunmaktan kaçınılmasının da koruyucu etkisi olduğu belirtiliyor.
Sağlık yetkilileri, havuz işletmelerinin düzenli bakımlarını ve testlerini aksatmadan yapmasının kritik olduğunu ifade ediyor. Klorlama ve pH seviyelerinin sürekli kontrol edilmesi, havuzun temiz su devir daim sisteminin aktif tutulması gibi önlemler halk sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Ayrıca, havuz kullanıcılarının da sudaki enfeksiyon riskini azaltmak için bilinçli davranarak kendi sağlıklarını ve diğer kişilerin sağlığını riske atmamaları gerektiği dile getiriliyor.
(Dilvin Altıkardeş)