
Araştırma bulguları, özellikle okul ortamında fiziksel, sözel ve dijital zorbalık türlerinin yaygın olduğunu gösteriyor. Çocukların yüzde 30’u düzenli olarak akranlarından olumsuz davranışlar gördüğünü ifade ederken, bu davranışların yüzde 20'den fazlası yalnızca sözle sınırlı kalmayıp fiziksel saldırıya da dönüşüyor. Dijital iletişim araçlarının kullanım yaşının düşmesiyle birlikte siber zorbalık vakaları da giderek artış gösteriyor. Sosyal medya platformları üzerinden yapılan küçük düşürücü paylaşımlar, tehdit ve psikolojik baskılar mağdurların hem akademik hem de kişisel gelişimlerini olumsuz etkiliyor.
Psikiyatristler ve eğitim uzmanları, zorbalığın mağdurlar üzerindeki etkilerinin uzun vadede kaygı bozuklukları, depresyon ve özgüven eksikliği gibi problemlerle sonuçlanabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca bu deneyimler, çocukların ileriki yaşamlarında toplumsal ilişkilerinde ciddi zorluklar yaşamalarına neden olabiliyor. Bunun yanı sıra uzmanlar, zorbalığı uygulayan bireylerin de genellikle kendi sorunlarını yansıtma mekanizması olarak bu davranışlara başvurduğunu belirtiyor.
Bu ciddi sorun karşısında ailelere ve eğitimcilere büyük sorumluluk düşüyor. Uzmanlar, ebeveynlerin çocuklarının davranışlarını yakından gözlemlemelerini ve bir zorbalık belirtisi gördüklerinde hızlı bir şekilde müdahale etmelerini öneriyor. Eğitimcilerin ise okullarda bilinç artırıcı kampanyalar düzenlemesi, empatiyi teşvik eden programlar uygulaması ve öğrencilerin bu konuda güvenle konuşabilecekleri bir ortam yaratması gerektiği belirtiliyor.
(Ramazan Gültaş)