
TÜİK verilerine göre, yenilikçi ürün ve hizmet geliştiren şirketlerin ihracat potansiyelleri, geleneksel üretim anlayışını sürdüren firmalara kıyasla yüzde 30 oranında daha yüksek. Özellikle teknoloji odaklı yatırımların hız kazanmasıyla bilgi ve beceri yoğun sektörlerde önemli bir ivme yakalandığı görülüyor. Yazılı ve görsel medya cihazları, savunma sanayi, sağlık teknolojileri gibi alanlarda geliştirilen yenilikçi çözümlerin ihracattaki payı her geçen yıl artıyor.
Araştırma ve geliştirme faaliyetlerini merkezine alan şirketlerde ise iş dünyasının dönüşümü hızlanıyor. İhracatçılar Birliği’nin geçtiğimiz aylarda yayımladığı rapora göre, uzun vadeli inovasyon stratejisi oluşturan firmaların pazar ağlarını genişletmekte daha başarılı oldukları tespit edildi. Raporda ayrıca, yeşil enerji ile uyumlu yeni teknoloji ürünlerine olan talebin küresel arenada yükseldiği ve Türkiye’nin bu alanda büyük fırsatlar barındırdığı vurgulanıyor.
Uzmanlar, inovasyon odaklı politikaların desteklenmesi için kamu kurumları ve özel sektöre düşen görevlerin altını çiziyor. Ar-Ge teşviklerinin artırılması, nitelikli istihdam olanaklarının geliştirilmesi ve uluslararası işbirliklerinin güçlendirilmesi gibi önlemlerle ihracat gelirlerinde ciddi bir sıçrama yapılabileceği ifade ediliyor. Girişimcilerin de hem inovasyona hem de global pazarlara adapte olma konusundaki eğitim programlarından faydalanmaları öneriliyor.
(Özkan Güngörmez)