
Son yıllarda, özellikle enerji ve petrol sektöründeki dinamikler, İran'la yapılan ticaretin stratejik önemini artırmıştır. Araştırmalar, İran'ın doğal gaz ve petrol rezervleri açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğunu göstermektedir. Bu durum, İran'ı enerji güvenliği açısından çekici bir ortak haline getirirken, uluslararası ambargolar ve yaptırımlar gibi faktörler de ticari ilişkilerin karmaşıklığını artırmaktadır.
Son gelişmeler ışığında, ABD ve Batılı ülkelerin İran'a yönelik uyguladığı yaptırımların petrol fiyatları üzerinde doğrudan etkileri olduğu gözlemlenmektedir. Örneğin, 2023 yılı itibarıyla yaşanan petrol arz kesintileri, küresel piyasalarda fiyat dalgalanmalarına neden olmuştur. Uzmanlar, bu durumun tüketici ülkelerde ekonomik dalgalanmalara ve jeopolitik gerginliklere yol açabileceği konusunda uyarmaktadır.
Diğer yandan, Asya ülkeleri başta olmak üzere bazı devletler, ticari ilişkilerini derinleştirerek İran'la daha yakın bağlar kurmaya çalışmaktadır. Bu ülkeler, İran'dan enerji ithalatını artırmak suretiyle ekonomik kalkınmalarını desteklemeyi hedeflemektedirler. Araştırmalar, Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelere yönelik bu stratejik adımların yeni ticaret rotaları oluşturabileceğini ve bölgede ekonomik güç dengelerini değiştirebileceğini öne sürmektedir.
Bununla birlikte, İran'ın iç politik durumu ve reform süreci de ticari ilişkiler üzerinde etkili olmaktadır. Reformlar, ülkenin dış dünyaya açılma politikasında belirleyici bir rol oynayabilir ve böylelikle küresel pazarlara entegrasyon sürecini hızlandırabilir.
(Sema Yüksel Güngörmez)