İsrail ve Filistin arasında devam eden gerilim, son dönemde yeni bir aşamaya taşındı. İki taraf arasındaki çatışmalar yeniden alevlenirken, uluslararası toplumdan gelen tepkiler de artarak devam ediyor. Ülkeler ve uluslararası kuruluşlar, bölgede barışın kalıcı olarak sağlanmasına yönelik çağrılarda bulunuyor.
Birleşmiş Milletler, son çatışmalarda hayatını kaybeden masum sivillerin sayısındaki artış nedeniyle derin endişe duyduğunu belirtti. BM Genel Sekreteri, taraflara itidal çağrısı yaparak, insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Avrupa Birliği de bölgede artan şiddet olaylarının durdurulması gerektiğini belirterek, İsrail ve Filistin’e acil ateşkes için diyaloga geçmeleri yönünde çağrıda bulundu. AB, iki devletli çözümün bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini savunuyor.
ABD yönetimi ise bölgede tansiyonu düşürmek adına diplomatik girişimlerini hızlandırdı. Bölgedeki büyükelçiler aracılığıyla İsrail hükümeti ve Filistin temsilcileriyle görüşmeler sürdüren ABD, uzun vadeli barışın sağlanması için iki tarafta da yapıcı adımların atılması gerektiğini ifade etti.
Arap Ligi genel sekreteri de, konunun Arap ülkeleri için derin bir kaygı kaynağı olduğunu ve uluslararası hukuka uygun olarak çözülmesi gerektiğini dile getirdi.
Bu gelişmeler ışığında uzmanlar, bölgede kalıcı bir barış sürecinin başlatılması için bölgedeki büyük güçlerin daha aktif rol alması gerektiğine dikkat çekiyorlar. Uluslararası toplumun daha etkili bir aracılık mekanizması oluşturması ve kalıcı çözümler için tarafları masaya oturtması elzem görünüyor.
Geriye dönük yapılan araştırmalar, çözüm süreçlerinin genellikle dış müdahalelerle ivme kazandığını ortaya koyuyor. Bölgedeki barışın tesis edilmesi için ekonomik, sosyal ve politik altyapının güçlendirilmesine yönelik yeniden yapılanma planlarının geliştirilmesi gerektiği üzerinde duruluyor.
(Ramazan Gültaş)