
Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Örgütü'nün (Eurocontrol) yayımladığı verilere göre, İstanbul Havalimanı bu uçuş rakamlarıyla birçok dünya metropolünü geride bıraktı. Paris Charles de Gaulle, Frankfurt ve Amsterdam Schiphol gibi köklü havalimanları listede gerilerde kalırken, İstanbul’un bu başarısı dikkat çekici bir şekilde ön plana çıktı. Uzmanlar, bu durumu Türk Havacılık Sektörü’ndeki özellikle son yıllarda gerçekleştirilen altyapı yatırımları ve stratejik planlamaların sonucuna bağlıyor.
Sadece bir havalimanından dünya çapında bu denli geniş bir erişim sağlanması İstanbul'un küresel havacılık haritasındaki yerinin de giderek güçlenmesine katkı sağlıyor. Dünyanın dört bir yanına düzenlenen uçuşlar, devasa terminal kapasitesi, teknolojik altyapısı ve etkili operasyonel sistemleriyle İstanbul Havalimanı, pandemiden sonra toparlanmayı en hızlı şekilde tamamlayan havacılık merkezlerinden biri oldu.
İstanbul Havalimanı’nın başarısında Türk Hava Yolları’nın (THY) payı da yadsınamaz. THY’nin stratejik uçuş politikalarının ve artan destinasyon çeşitliliğinin, havalimanının günlük uçuş trafiğine büyük bir ivme kazandırdığı belirtildi. Hem transit yolcular hem de aktarma yoğunluğu göz önüne alındığında, bu lojistik başarı İstanbul’u adeta dünyayı birbirine bağlayan bir köprü konumuna getirdi.
Peki bu rekor sayılar nasıl bir geleceğin habercisi? Havacılık otoritelerine göre, bu gelişim sadece İstanbul açısından değil, bölge havacılığı için de önemli sonuçlar doğurabilir. Avrupa’nın Asya’ya giriş kapısı olan Türkiye’de böylesine hatırı sayılır bir havalimanının bulunuyor oluşu, yakın gelecekte lojistik ve ticaret merkezlerinin İstanbul’u daha da öncelikli hale getireceğini işaret ediyor. Sektör analistleri, dış yatırımların bu başarı karşısında daha fazla İstanbul’a yönleneceğini ve küresel havacılık rekabetinde Türkiye’nin avantajının artacağını öngörüyor.
Ancak bu yoğun trafikle birlikte bazı sorunların da gündeme gelmesi muhtemel. Özellikle uçuş sayılarındaki artış, kapasitenin efektif ve sürdürülebilir yönetimini gerektiriyor. Geliştirilmesi gereken altyapı projeleri ve çevresel etkiler konusunda hassasiyet gösterilmezse, bu olumlu tablonun uzun vadede kesintiye uğrayabileceğini ifade eden uzmanlar, genişlemeye yönelik planlamaların sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerektiği görüşünde birleşiyor.
İstanbul Havalimanı'nın zirveye yerleşmesi sadece rakamlarla sınırlı olmayan bir başarı hikâyesi sunuyor; aynı zamanda küresel pazarlarda daha güçlü bir yer edinme hedefindeki Türkiye için stratejik bir kazanç anlamını taşıyor. Avrupa'nın en yoğun havalimanı unvanıyla 2023’teki başarısını taçlandıran İstanbul Havalimanı, gelecekteki hedefler doğrultusunda yeni rekorlara imza atmaya hazırlanıyor. Dünyanın gözü artık burada…
(Fatma Hatun Altıkardeş)