
Son yıllarda yapılan araştırmalar, tüketicilerin yalnızca estetikten değil, aynı zamanda özgünlükten ve erişilebilirlikten yana tercihler yaptığını gösteriyor. Uluslararası bir araştırma şirketinin 2023 yılında gerçekleştirdiği ankete göre, katılımcıların %65'i, alışveriş yaparken beden çeşitliliğini temsil eden markaları tercih ettiklerini belirtiyor. Aynı şekilde %52'si, cinsiyet kalıplarını aşan nötr tasarımlar sunan koleksiyonlardan memnuniyet duyduklarını ifade ediyor.
Bu doğrultuda büyük moda markaları ve tasarımcılar, koleksiyonlarını genişleterek daha fazla insana ulaşmayı hedefliyor. Artık podyumlarda yalnızca sıfır beden mankenler değil, farklı beden ölçülerindeki modeller de sıklıkla yer alıyor. Ayrıca engelli bireyler için özel olarak tasarlanan işlevsel kıyafetler de sektörde her geçen gün daha fazla dikkat çekiyor. Örneğin, fermuar yerine kolay açılıp kapanan manyetik düğmeler gibi yenilikçi çözümlerle moda artık herkes için daha erişilebilir hale geliyor.
Uzmanlar, kapsayıcı tasarım yaklaşımının yalnızca estetik kaygılarla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda birçok markanın sosyal sorumluluk anlayışıyla politikalarını yeniden şekillendirdiğini vurguluyor. Sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık, artık yalnızca trend bir kavram değil; bunun ötesinde uzun vadeli bir iş modeli haline gelmiş durumda.
Bu değişim süreci, tüketici davranışlarının yanı sıra küresel ekonomik yapı üzerinde de etkili oluyor. Kapsayıcı tasarımı benimseyen markaların gelirlerinde artış görülürken, bu markaların müşteri sadakat oranlarında da dikkat çekici bir yükselme yaşandığı tespit edildi. Analistler, bu durumun sektörel rekabetin dinamiklerini değiştireceğini öngörüyor.
(Ramazan Gültaş)