
Son günlerde sosyal medyada ve tüketici şikayet platformlarında sıkça dile getirilen bu sorun, geniş bir kitlenin tepkisini çekmiş durumda. Özellikle e-ticaret üzerinden yapılan düşük maliyetli alışverişlerde, kargo ücretlerinin ürün bedelinden çok daha yüksek olması dikkat çekiyor. Araştırmalara göre, temel ihtiyaç ve düşük ağırlıklı ürünlerde kargo ücretleri yer yer yüzde 150 oranında artış göstermiş durumda. Tüketiciler, bu durumu ekonomik bir yük olarak değerlendirirken, sektördeki uzmanlar öngörülen yeni düzenlemelerle sorunun hafiflemesini umut ediyor.
Uzmanlar, artışların nedenleri arasında taşıma maliyetlerini etkileyen akaryakıt zammı, personel ücretlerindeki yükseliş ve lojistik altyapı eksikliklerini sıralıyor. Uluslararası taşımacılık şirketleri için ise bu durum döviz kuruna bağlı olarak daha da karmaşık bir hale gelmiş görünüyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre taşımacılık sektöründeki girdi maliyetleri son bir yılda yüzde 42 oranında artış gösterdi. Bu durumun uzun vadede tüketici alışkanlıklarını değiştirebileceği de ifade ediliyor.
Tüketiciler, çözüm olarak sabit bir kargo ücreti uygulamasına geçilmesini veya devlet destekli fiyat düzenlemeleri yapılmasını talep ediyor. E-ticaret şirketleri ise bu baskıyı azaltmak adına farklı kampanyalarla tüketici memnuniyetini sağlamaya çalışıyor. Ücretsiz kargo veya toplu alışverişlerde düşük taşıma bedelleri gibi modellerin giderek yaygınlaşması, sürecin iyileştirilmesi için atılan küçük adımlardan yalnızca biri.
Sektör temsilcileri, kargo ücretlerindeki artışın devam edeceğini öngörse de bu konuda alınacak önlemlerin hem tüketici memnuniyetini artırabileceğini hem de lojistik sektöründeki rekabeti dengede tutabileceğini belirtiyor. Ancak sorun sadece bireysel tüketicileri değil, ticaret yapan küçük ve orta ölçekli işletmeleri de etkiliyor. Birçok işletme, artan kargo maliyetlerini karşılamakta zorlandığını ve bu durumun satışlarını olumsuz yönde etkilediğini ifade ediyor.
(Özkan Güngörmez)