
Finansal izleme kuruluşlarının yayımladığı son verilere göre, Türkiye’de kredi kartı borcu bulunan bireylerin oranı son bir yıl içinde yüzde 20'yi aşkın bir artış gösterdi. 2023 itibarıyla kredi kartı kullanıcılarının büyük bölümü asgari ödeme tutarını bile karşılayamaz hale gelirken, toplam kredi kartı borç stoku rekor seviyelere ulaştı. Özellikle genç nüfus ve orta gelir grubu, borç sarmalının içine düşmekten kaçamıyor. Bu kesimlerdeki hane halklarının çoğu, temel ihtiyaçlar için dahi krediye başvurma eğiliminde.
Uzmanlar, artan borçlanmanın ekonomik refah üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor. Gelir seviyesindeki durağanlık ve enflasyonun tetiklediği yüksek harcama baskısı, birçok kişiyi düzensiz ödeme alışkanlıklarına itiyor. Bunun sonucunda bankaların tahsili gecikmiş alacak oranlarında da artış gözleniyor. Öte yandan, harcamaları kontrol altına almakta zorlanan bireylerin, çözümü yüksek faizli kredilerde bulması finansal açıdan daha karamsar bir tabloya yol açıyor.
Araştırma bulguları sadece bireyleri değil, toplumsal ölçekte ekonomik güveni de tehdit ediyor. Borç yönetimi sorunları nedeniyle tüketici harcamalarında yaşanan kontrolsüzlük, ülke genelinde tasarruf oranlarının düşmesine neden oluyor. Ekonomistler, bu durumun uzun vadeli büyüme hedefleri üzerinde baskı yaratacağını ifade ediyor.
Çözüm yolları arayışında olan sivil toplum kuruluşları ve finans uzmanları, bireylerin finansal okuryazarlık seviyelerini artıracak kampanyalar düzenlemenin önemine vurgu yapıyor. Aynı zamanda hükümetin daha sürdürülebilir kredi politikaları geliştirmesi ve gelir düzeylerini destekleyici adımlar atarak bireylerin borç sarmalından kurtulmasına yardımcı olması gerektiği belirtiliyor.
(Özkan Güngörmez)