
Araştırmaya göre, 1990’lardan bu yana ortalama polen mevsimi süresi %20 oranında arttı. Sebep olarak ise küresel sıcaklıkların yükselmesiyle bitkilerin daha erken çiçek açması ve farklı bölgelerde normalden uzun süre polen üretmesi gösteriliyor. Ayrıca atmosfere salınan karbon dioksit (CO2) seviyesindeki artışın da bitkiler üzerindeki etkisiyle polen miktarını ve etkisini artırdığı ifade ediliyor.
Araştırmacılar, daha sıcak kış aylarının sonucu olarak bitki döngülerinin değiştiğine ve bu durumun doğrudan polen üretimini etkilediğine dikkat çekiyor. Çalışmanın baş yazarı Dr. Allison Steiner, polen sezonundaki bu önemli değişimlerin sadece alerji problemlerini değil, astım gibi solunum yolu hastalıklarını da tetiklediğine işaret etti. Steiner, önlem alınmadığı takdirde sorunun giderek büyüyeceğini vurguladı.
Türkiye’de de durum farklı değil. Özellikle kentleşme ve hava kirliliği nedeniyle polen yoğunluğu artarken, uzmanlar alerji rahatsızlıklarının her geçen yıl daha yaygın hale geldiğini bildiriyor. Araştırmacılara göre, “Ağaçların, otlakların ve yabani bitkilerin polen üretme döngüleri değişti. Bunun sonucunda bahar nezlesi hastalarının sayısında ciddi bir artış gözlemleniyor.”
Uzmanlar, alerjisi olan bireylerin bu dönemde dikkatli olmasını, açık havada geçirilen süreyi sınırlandırmasını ve düzenli olarak burun filtreleri veya alerji ilaçları kullanmasını öneriyor. Ayrıca, iklim değişikliğinin uzun vadeli etkilerini azaltmak adına karbon emisyonlarının düşürülmesi gerektiği de bir kez daha hatırlatılıyor.
(Ayşe Candan)