2021 yılında Türkiye'nin gündemine oturan müsilaj (deniz salyası) tehdidi, 2025 ilkbaharında yeniden Marmara Denizi'nde etkisini göstermeye başladı. Özellikle Bursa’nın Gemlik Körfezi ve Mudanya kıyılarında yoğunlaşan beyazımsı yapılar, çevre halkını ve uzmanları alarma geçirdi. İstanbul, Yalova, Tekirdağ ve Kocaeli açıklarında da benzer bulgulara rastlandı.
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinin ve TÜBİTAK MAM Deniz Araştırmaları Merkezi’nin saha gözlemleri, müsilaj oluşumunun deniz sıcaklığındaki artış, durağan su hareketleri ve artan organik kirliliğe bağlı olarak yeniden tetiklendiğini ortaya koydu. Özellikle deniz suyu sıcaklıklarının mevsim normallerinin 2-3 derece üzerinde seyretmesi, planktonların dengesiz çoğalmasına neden oluyor.
Uzmanlar, Gemlik Körfezi gibi kapalı deniz alanlarında oksijen seviyesinin ciddi şekilde düştüğünü ve bu durumun balık popülasyonları ile diğer deniz canlıları için ölümcül sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
WWF-Türkiye, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada 2021’de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan Marmara Denizi Eylem Planının hâlâ tam anlamıyla uygulanmadığını belirtti. Plan, denize arıtılmamış evsel ve endüstriyel atıkların bırakılmasını önlemeyi, ileri biyolojik arıtma tesislerinin yaygınlaştırılmasını ve bölgesel izleme sistemlerinin kurulmasını içeriyor.
Uzmanlar, sadece kamu kurumlarının değil, bireylerin ve sanayi kuruluşlarının da sorumluluk alması gerektiğini vurguluyor. Detaylı atık yönetimi, plastik kullanımının azaltılması ve kıyı temizlik kampanyaları gibi önlemler, uzun vadeli çözümün temel taşları arasında yer alıyor.
(Özkan Güngörmez)